biz de öyle bi çiftiz, ve ben şahsen büyük bir kazık yememek için cebelleşmekteyim- zira karşı taraf 300 bin euro luk koskoca evi bana 21 bin euro verip ortak olduğumuz için elimden almak istiyo. kız tarafı her zaman çok zengindi, bunu bana karşı gayet utanmazca kullanıyo.
görünüşe göre 20 bin i alıp, zikitirip gidecez, ve sıfırdan yeniden başlayacaz, n´apalım, biz türküz, ailemiz çıkartıp 160 bin euro para veremiyo.
hiçbi çifte hiç bi tavsiye verilemez aslında. zaten boşanma durumuna gelinmişse, çirkefleşme mutlaka olacaktır. dostça ayrılmak, ütopik bi şey ne yazık ki.
boşanma gerçekleşsin de oh be bitti, diyip rahat uyuyiim istiyorum ben artık. boşanma avukatlarıyla dansetmek, meğer başka hiçbi şeye benzemiyormuş. kadının yazdığı bir mektup 350 euro, şimdiye kadar hiç yazmamışsa 13-14 mektup yazdı.
aslında bu durumdaki çiftlere verilebilecek en iyi tavsiye, bol bol loto oynasınlar. belki bişey çıkar, ki sonunda iflasın eşiğine gelmezler.
Her iki tarafında aklı başında medeni insan olduğunu varsayarak diyebileceklerim şunlardır. ihanet yoksa gözler dışarıda değilse ikinizde aklı başında insansanız yürümüyor falan filan yapmayın aq. Aileleriniz sorunsa onları da siktir edin. Kapanın kendi içinize evlendiğinize göre fiziksel olarak beğeniyorsunuz birbirinizi. bol bol sevişin koklaşın. Kimseyi karıştırmayın aq.
toplum baskısı sonucu evleniyor insanlar daha önce farkında olmadıkları özgürlüklerini kaybettiklerini anladıkları anda da boşanmak istiyorlar falan gibi zevzeklikler yapan dangalaklara ithafen şunu diyebilirim ki bitmişse bitmiştir.
eğer çocuğunuz varsa bundan sonrası için planlanacak şeyler onunla alakalıdır. nafaka felan gibi.
kadın erkek eşit diye envai çığırtkanlık yapıp iş boşanmaya geldiğinde ne koparsam kar demeye çalışıp adamı keriz yerine koyan kadınlara da özellikle dikkat etmenizi öneririm.
benim için evlilik çürük bir diş gibi olmuştu adeta. hal böyle olunca çektiresiye kadar ağrı yapıyor. kurtulmaktan başka bir çareniz yok.
kurtulma süreci de ayrı bir sancı zaten. tabi anlaşmalı boşanmadığınızı varsayıyorum. işler gittikçe çirkinleşiyor ve adalet eşit tecelli etmiyor. ve 2-3 yıl uzayan boşanmaları faturaları da haliyle kabarık oluyor. o yüzden tavsiye edebileceğim en önemli konu anlaşmalı boşanma. buna ikna edin karşı tarafı. ha ne istiyorsa verin demiyorum. ama ortak bir zeminde buluşamıyorsanız ve çirkefleşmeye başlamışsa başka da bir seçeneğiniz yok demektir.
ha olay çirkinleşince faturasına bakmıyorsunuz, buna değer diyorsunuz ama üstüne bir de muazzam bedelli nafaka binince yıllarca omzunuzda taşıyacağınız bir yük olabiliyor.
sonuç olarak neresinden bakarsanız bakın bok gibi sıkıntılı bir süreç ve kısır bir döngü. evlilik bir sözleşme esasen, çıkarların hüküm sürdüğü bir anlaşma. çıkarın olduğu yerde çatışma var. çatışmanın olduğu yerde çözümsüzlük. çözümsüzlüğün olduğu yerde de en sonunda ayrılık.
bu yüzden daima sakin kalmaya ve kontrolü kaybetmemeye çalışın. olan oldu. geleceğe bakın.
boşanmak sonuçta bir süreç ve bitecek.
geriye kalan ise her iki taraf için "başarısızlık" hissi olacak.
Yürümeyen evliliği ite ķaka zorlayıp aranızdaki saygıyı da tüketmeyin ve en önemlisi çocuk varsa onun üzerinden birbirinize nefret kusmayın.
Çocuğunuzun bu süreci minimum zararla atlatması için sakin ve mantıklı davranın.