egosu tavan türk erkeğinin kadınların yalnız başlarına yapabileceklerini düşününce dahi çıldırması ve sonuçta hak edilmeyen ölümler... bunca zaman sana eş olurken problem yoktu ama dimi?
Türkiye'de yaşamak böyle bir şey dedirten üzücü hadise.
Yıllardan beri, omurga kemiğinden yaratılan, ikinci karakter olan, yeri geldiğinde "nihayet dövün" emriyle haşat edilen, yeri geldiğinde recm edilen kadınların, Türkiye koşullarında polise sığınması sonucu yaşanılan durum.
(bkz: Soraya'yı Taşlamak)
sadece türkiyedeki değil, tüm dünyadaki ortak problemlerden biri olmuştur yıllar yılı.
Pek çok ülkede kadınlar ikinci sınıflardı yakın bir geçmişe kadar.
Kadın ve erkek arasındaki bu uçurum insanların et ile beslenmesine kadar dayanıyor bence. Kadın avlanamadığı için bir anda ikinci sınıf insan konumuna düşmüştür erkeklerin gözünde, oysa, bu tarz işler bir ekip işidir.
Bir ameliyatta, doktor, hemşire, hastabakıcı, ameliyathane personeli görev alır. Bunlardan biri olmasa işler kesintiye uğrar.
Kadın ve erkek arasındaki ilişki de aslında buna benzer.Birinin diğerine üstünlüğü gibi bir kıyaslama yapılmadan, birlikte sergiledikleri uyum ve bütünlük önemsenmelidir.
Oysa bizde öyle mi? Hayır tabiiki. hala pek çok ilimizde kadınlar başlık parası karşılığı bir mal gibi alınıp satılmakta, erkek çocuk doğurmadığı için terk edilmekte, çocuğu olmadığı için öldürülmektedir.
Pek çok ilimizde erkekler kendi hanımlarının bile elini tutmaz sokakta, koluna girmez. Kadınların iki adım önünde yürür. eli belinde gezer falan.
nedendir bu durum? gelenekler görenekler. Eskiden kalma cahil insanlardan bugüne kadar gelmiş yanlışları, çocukluğundan itibaren olması gereken toplumsal normlar olarak gören insanlardır bunu yapanlar.
Bu ülkede değil her türlü bilgilendirme, her türlü kanun yapılsa, erkekler bu yüzden asılsa kesilse bile bu gerçeği değiştiremiyoruz malesef.
Malesef, ünzile ler bitmiyor.
başlığı daha da detaylandırmak gerekirse, '' türkiyede son zamanlarda boşanmak isteyen kadınların öldürülmesi '' daha doğru olur.
son zamanlarda ülkemizin aslında kanayan yarası ama kimsenin umrunda bile değil. devlet kadınlarımız korumuyor. kocasından şikayetçi olan kadını alıyor yine kocasının yanına gönderiyor.
bu aralar sıkça kadına şiddet, ve kadınların kocaları tarafından öldürüldüğü haberlerine rastlıyorum. en son bi habere denk geldim. kadın sevgilisi tarafından işkenceye maruz kalıp otobüs durağına bırakılmış. adını bile hatırlamayacak durumda hem de. ve o zavallı kadın 43 gün dayanabildi. adam kadını dövüp bir eşya gibi durağa öylece bırakmış. bunu yapan bir insan.
rastladığım diğer haberler ise kocasının şiddetine dayanamayıp boşanmak isteyen kadınların kocaları tarafından, sırf bu isteği için acımasızca öldürülmesi. hatırlarsanız bu haberler gündeme devletten koruma isteyen bir kadının bile bile kocasının yanına gönderildiği, sonra kadının bıçaklandığı zamanlar düştü. ve işin asıl üzücü tarafı da kocanın kullandığı bıçağı taşımasının ' yasal ' olmasıydı.
şimdi sorarım size, bir erkek karısına nasıl şiddet uygulayabilir? çünkü o bir erkek değil mi? erkek dediğin; küfreder, içer, zamparalık yapar, önüne gelen her kadınla yatar, karısını döver. maalesef bizim toplumumuzda hala bir kesim bu inancı taşımakta. daha erkekleri bebekken biz bu şekilde yetiştiriyoruz. '' aç bakalım oğlum pipini, göster amcana '' diyoruz. ve çocuğumuzun pipisiyle gurur duyuyoruz. ama kız çocuğu yanlışlıkla eteğini açsa ( ki bunu yapmışım zamanında, feci dayak da yemişim ) kız çocuğu nasıl böyle bir hareket yapar diyoruz. oğlumuz ana avrat düz gidiyor ' erkek çocuk, küfredecek tabi' diyoruz. kızımız iki kelime bi şey söylesin 2 ağzına acı biber sürerim ' diyoruz.
ha yanlış anlaşılmasın her erkek çocuğu ilerde böyle sapık bir insan olacak değil tabiki de. ama şu da yadsınamaz bir gerçek ki böyle böyle erkekler kendilerini kadından üstün tutup her şeyi yapmaya kendilerine mübah görüyorlar. bu yüzden değil mi zaten hala bekaret konuşuyoruz ya da hala cinselliği yaşayan bir kadına orospu diyoruz. bizler kendimizi savunup bizim de birey olduğumuzu söylediğimiz zaman ise feminist damgası yiyip aşağılanıyoruz.
son olarak, şu bi gerçek ki biz zihnimizi değiştirmedikçe, biz hala töreye körü körüne bağlı kaldıkça, biz hala kızlarımızı okula göndermedikçe daha çok ayşeler, fatmalar kocasından şiddet görür. daha çok çocuk annesini yitirir..