bosanmanin ne kadar kötü oldugu hakkinda atilip tutulsada ..bazen insanlarin yüzünü güldüren durumdur.
bir insanla arasındaki herşey bitmis bir evliligi yürütmeye calisiyorsunuz.
zoraki bir evlilik sürdürmek gercekten bir iskencedir. egerki birde cocuklar varsa bence dünyadaki insanin cocuguna yapabilecegi en büyük kötülüktür.
mutsuz bir ailede yasamaktansa ,mutlu bir ebeveynde yasamak her cocugun istedigidir.
yasanilmis ve dogru oldugu kanitlanmistir.eger evlilik bitmisse gercekten insanin kendini sikmamasi ve hemen bitirmesi tavsiye edilir.
bazı arap prenslerinin dubai'de kızlarla günah olmayan bir tatil yapmak için kıydıkları göstermelik nikahların tatil sonunda "bos ol, bos ol, bos ol" denilerek ulaşılan sonu.**
belki pek olmaması ama olabılırıtesi gıttıkce yukselen normal durum. e tabi sen senı bılmezsen sen senı bosa cekersin merkebi durumu.**
aslında sunu demek ıstıyorum ki yurdum insanı kendını bılmeden yaptıgı evliliğin faturasını bosanarak ödüyor. erken yaşta kişiliklerin oluşmadığı zamanlarda evlenen şahıslar bir müddet evliliği kurtarma savaşlarına yenildiklerinde dullasıyorlar. e tabı bu durumda da cekilen merkeplik oluyor!!!
sarılmalar eski canlılığını, içtenliğini yitirmiştir . iyi niyetle söylenen basit kelimeler bile onarılmayacak kavgalara mahal vermektedir . ruhunuzu soğuk bir acaba sarar : bitti mi ?
hızla ilişkinizi sorgulayıp, gözden geçirirsiniz, sonuç evliliğinizin kurumsallaşıp, birbirinize yabancılaşarak aşkınızı bitirdiğinizdir . samimi bir çabayla aşkınızı son kez yeniden üretmeyi denersiniz , yenilirsiniz ! çünkü her şeyi tüketmişsinizdir . önceden eleştirdiğiniz, küçümsediğiniz, yakıştıramadığınız sonuçla yüzleşirsiniz : ( hiç bitmeyecek sandığınız ) aşkınız bitmiştir !
hukuksal prosedür sona erer, boşanırsınız . solan kırmızı defter, kişisel albümünüzdeki yerini alır ; artık yalnızsınızdır ! yaralayıcı ve zor olanı bundan sonraki süreçtir ; yatakta dönersiniz, yılların getirdiği alışkanlıkla o güzel omuzu ararsınız, yeri boştur, çılgınca yataktan fırlayıp evin içinde dönersiniz, bulamazsınız . sonunda mavi duvar gerçeği fısıldar : artık o yok . ortaklaşa yarattığınız duyguların, alışkanlıkların,kültürün sahibi yoktur ! bundan sonraki hayatınızı boşanmış ve garip bir sıfat sahibi olarak devam ettirirsiniz : dul !
türkiye' de ortalaması yüzde elliye varan, artık neredeyse işlemeyen kurumdur. şehir adliyeleri altı ay, ilçe adliyeleri üç ay civarına tarih verir olmuşlar. ayrıca kurulması aylar süren, bitirmesi iki dakika süren tek kurumdur sanırım evlilik.
Bir aşkın mağlubiyetini kabul etmektir. Eğer gereken buysa zorlamanın da anlamı yoktur. insan geçen yıllarına üzülmüş olsa da, gelecek yıllarını kurtarma çabasındadır.
perşembenin gelişi, çarşambadan belliyse eğer, bir dakika bile beklenmeden uygulanması gereken resmî ayrılık. gecikildiğinde, şartlar daha da ağırlaşmış olduğundan, afallatabilir çünkü.