boşanma

entry93 galeri6
    42.
  1. her ne kadar boşanmadan sonra her şeyin biteceği söylense de ortada çocuk varsa olayların pek filmlerde ki gibi devam etmediği bir durumdur. son zamanlarda çok rastlanmaya başlanmıştır buna karşılık bakanlık çiftlere evlenirken tavsiye niteliğinde bir kitap vermeyi düşünmektedir.
    0 ...
  2. 41.
  3. boşanmak artik moda olmuş

    evlilikte yalan oldukça
    dürüst birini bulamadıkça
    aldatmalar çok oldukça
    boşanmak artık moda olmuş

    anlaşarak severek evlensekte
    gözümüz ondan başkasını görmese de
    maddi sıkıntı çeksekte
    boşanmak artık moda olmuş

    sinemaya götürsen film beğenmez
    sürpriz yaparsın hoşuna gitmez
    ilgi gösterirsin seni sevmez
    boşanmak artık moda olmuş

    düğüne gidelim dersin kıyafetim yok der
    gezmeye gidelim dersin yorgunum der
    uyuyalım dersin bu saatte mi der
    boşanmak artık moda olmuş

    allah kimseyi ayırmasın
    çocuklar arada kalmasın
    dürüst insanlar yara almasın
    boşanmak artık moda olmuş.

    ferdi altın
    0 ...
  4. 40.
  5. 39.
  6. zor karardır, çözüm bulunamıyorsa uygulanmalıdır.
    0 ...
  7. 38.
  8. en sık sebebi evliliklerdir.
    0 ...
  9. 37.
  10. en çok ortada kalmış çocukları yaralayan eylem.

    görücü usulü ile evlenmiş çiftimiz daha evliliklerinin birinci yılında bi erkek çocuk sahibi olur. aradan geçen beş sene sonunda evlilikte saçma sapan nedenlerden dolayı çatlak baş gösterir. evliliği kurtarmak(!) amacıyla bir erkek çocuk daha dünyaya getirilir. fakat geçimsizlik daha da artar ve 11 yıllık evlilik bitirilir.

    daha sonra boşanma evresi ve 10 yaşındaki büyük çocuk babaya, 3 yaşındaki küçük çocuk ise anneye verilir. büyük çocuğa periyodik olarak anne düşmanlığı benimsetilir. senelerce anne ve annenin ailesini kötüleme çalışması yapılır. hatta o kadar ki 10 yaşındaki çocuğu boşanma davasında şahit olara hakim karşısına çıkarırlar. tam 11 sene anneyle görüşmezsin. zaman zaman anneyle görüşüyorsun diye azar yersin babadan. bu arada üvey anne belası musallat edilir başa. çocukluk ve ilkgençliği s*kip atar bu üvey anne, acımaz bile. 11 sene aradan sonra anneyle görüşmeye başlarsın ve tam 4 sene babadan gizlersin bunu. bu arada mesleğini eline alırsın eşşek kadar adam olursun ama hala annenin yanında çocuk olursun. annesiz çocukluğunun acısını çıkartırsın. sonra baban öğrenir anneyle görüştüğünü ve evlatlıktan reddeder.

    iki insan keyfen evlenir, keyfen çocuk yapar, keyfen boşanır; ceremesini çocuklar çeker. bu kadar nettir!
    2 ...
  11. 36.
  12. kadın :'' Bu hayat şartlarında fazla bir şey istemedim.Bencil olmadım, ısrarcı olmadım, onu başkalarının yanında rencide etmedim hiç. istediklerini olabildiğince yapıp, yapmasını istemediklerinden çok istediğim halde kendimi soyutladım. yeri geldi ailemi görmek bile problem oldu. tek istediğim sevildiğimi hissetmekti. aşık değildim belki ama beni seven birisiyle bir ömür geçirebildirdim. kötü bir insan değil, kesinlikle ama benim beklediğim seven bir adamın yapacaklarıydı.Olmadı. Mutlu olamadım, mutlu edemedim onu.''

    erkek: '' Ne istediyse yaptım, yapmaya çalıştım. Evinde eksik olmasın diye sabah akşam çalıştım. el kaldırmadım, ana avrat sövmedim hiç. ondan beklediğim sadece mutlu olmasıydı. ama bir türlü hoşnut olmadı.istekleri neydi onu bile anlayamadım. konuşmaz ki böyle şeyleri. oysa ben onunla herşeyden konuşabilmek isterdim. tuttuğunu koparan ama bir bütün olmaktan gocunmayan kadın gibi kadın. Keşke eksik olan neydi anlayabilseydim. mutlu olmadı. biliyorum. bende o yüzden mutlu değildim ya...''

    yukadıdaki durumu yaşamış yüzlerce çitfin sonunda karşılaştığı durumdur.

    Kadın istemediği şeylerin kendisi hakkında olumlu bir eylem olduğunu sanır- çünkü istemek en doğal hakkıdır, öyle öğretilmiştir.-

    Erkek yapmadığı şeylerden dolayı kendisini bulunmaz hint kumaşı sayar. -Eşi dövmek, bağırmak..bunlar yapılabilirdi ama yapmadım, ben iyi bir insanım-

    iki tarafında anlamadığı nokta, evlilik aşkla mı aşksız mı yapılmış? farketmez. Beklentiler NE KADAR ÇOKSA BiTMESi O KADAR OLAĞANDIR.
    2 ...
  13. 35.
  14. bir ülkenin değerleriyle bu kadar oynanırsa, insanlar bencillikle bireysellikle yoğrulursa mecburen artan orandır.
    evet eskinin kadınları sabrederdi ezilsede, şimdi kadınlar ekonomik bağımsızlığını kazandı bu önemli bir faktördür fakat islam'ın emir ve yasaklarını uygulamayan ama kadınlara üstün olduğunu varsayan yaklaşımını zihninde sabitlemiş erkekler bir sebep değil midir?
    boşanan boşansın efendim, kimse kimseye sabretmesin amenna, ama bu çocuklar ne olacak çocuklar?
    romantizm bitti, herşey sıradanlaştı ama kendi kendimi kandıramazdım birarada kalarak çocuklar için sırf demekle doğal olunma idealiyle birleşen bireyci yaklaşımlarla olmaz bu işler. aile terapisine kadar yolu var, aile terapisine gitmeme gururu yapan erkekler genelde ama o erkeklik gururu yıkılacak çocuklar için. her çocuk normal bir aile düzeni içerisinde yaşamayı hakediyor.

    aşk aşk aşk.. ee ne oldu? heryerde işlenen en çok satılan tema aşk? güzeldirde lafımız yok, fakat büyüklerin fikri gözardı ediliyor, aşkın sarhoşu insanlar mantıksız evlilikler yapıyor. eskidende kaçarlardı değişen birşey yok. kaçtığı için sabrederdi zavallı kadınlar. sadece aşk ile olmaz bu işler mantığı asla arka plana atmamak lazım.

    aşkın herşeye deva olacağı,değiştirmeye yönelik bir evlilik denemesi ve zamanından önce gereksiz fazla yakınlaşmış bireylerin kendini mecbur hissetmesi ve saire derken boşanma arttı. hayırlı olsun da çocuklar ne olacak? birde dul kadını kötü gören abazanlar ne olacak?

    değerlere dön, gerekirse terapiye git kardeşim. aile bir toplumun temel taşıdır bu değeri hala yaşatıyorsak yine de değerlerin tamamen yokedilmemesinden. batı da mutsuz 35- 40 yaşlarındaki dul kadınların halini görüyoruz türkiye ye gelip kimlerle ne yapıyorlar?
    0 ...
  15. 34.
  16. evlilik birliğinin kanunen sona ermesidir. boşanma sebepleri başlıkları türk medeni kanununda şu şekilde düzenlenmiştir;
    mk.161: zina.
    mk.162: hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış.
    mk.163: suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme.
    mk.164: terk.
    mk.165: akıl hastalığı.
    mk.166: evlilik birliğinin temelinden sarsılması.

    mk.161-165 boşanmanın özel sebeplerinden olup hakimin takdir yetkisi aranmaz. ancak mk.166, tamamen hakimin takdir yetkisine bırakılmıştır.
    0 ...
  17. 33.
  18. fazıl say'ın yaylı çalgılar dörtlüsü için bestelediği bir eser.

    0 ...
  19. 32.
  20. sonuçta kimse boşanmak için evlenmiyor. bu her iki taraf içinde büyük bir hayal kırıklığıdır. kötü giden bir evlilik ise en doğru alınan karardır. devamlı erteleyip, çocukları geçimsiz bir aile içerisinde büyütmektense, ayrı olmak in iyisidir. çocuğa anne babadan iyi bir psikolojik destek verildiğinde kısa zaman içinde atlatabilir.
    3 ...
  21. 31.
  22. bir araştırmaya göre, boşanmalarda çocuğun matematik yeteneği azalıyormuş.
    2 ...
  23. 30.
  24. boşanmak yeni alışmaya çalıştığım, ama olmasından mutluluk duyduğum durum.
    nikah memurunun hiç gülmediği evliliğin güler yüzlü hakim tarafından sona erdirildiği durum.
    kendimi şimdi ne yapsam acaba diye boşlukta hissettiğim durum.
    yüzünü bir daha görmek istemediğim lanet kadına verdiğim emeklerle daha fazla rezil olmamak adına hayatımı kurtardığım durumdur.
    5 ...
  25. 29.
  26. 28.
  27. 27.
  28. temmuz sıcağının bile yok edemediği evdeki soğuk havayı terk etme durumudur.
    0 ...
  29. 26.
  30. 25.
  31. bütünlüğün bittiği noktada, arşive kaldırılan dava dosyalarıyla bir aşkı tarihine gömmek.
    2 ...
  32. 24.
  33. 23.
  34. 2 evli insanın evliliğini bitirme olayıdır.
    0 ...
  35. 22.
  36. 21.
  37. çocuk yoksa sadece taraflarda geçici izler bırakan hadisedir. * en fazla 3 ay surmektedır etkısı. Bol alkol ve dvd eşliğinde kolay atlatılmaktadır. rutın içecek biradır. çok sert vurduğu zamanlarda ise viski ve tekıla acıyı azaltmakta mutluluk vermektedir. sabah uyanıldığında kalpteki acıyı tekrar bıraktığınız yerden ıtıbaren yaşamaya devam edecek olduğunuzu da unutmayınız. ama toputopu 3 ay. hepsi geçecek, 1 yıl sonra daha ıyı hıssedeceksın kendini, salma kendını gıbı laflar ıse yenı bosanmış bırıne edılmemelıdır.* Bazen hıc konusmamak konusmaktan daha ıyı olmaktadır.
    0 ...
  38. 20.
  39. 19.
  40. 21.yüzyılda hat safhaya ulaşmış olan eylemdir.
    0 ...
  41. 18.
  42. bir evlilik neden biter?

    henüz daha kendini tanıyamamış bireylerin, en belirgin kriterleri elbette boy, pos, endam olacaktır. kendi kimlik ve kişiliklerine ulaşamamış kişiler, henüz kendilerini bile daha tanımamışken, bir vesile ile kısa elektriklenmelerle aşık olurlar ve kapılırlar. aşık olduktan sonra da zaten diğer her şey anlamsız kalır. sevgilinin her bir kötü kusuru bile bir güzel özellik gelir insana. kör olur görüp seçemez seçemez ki zaten seçme kriteri de yoktur, eleği yoktur, yaşamında kurduğu kıstaslar yoktur...
    iki genç her hangi bir yerde karşılaştırlar ve sonunda artık evlenmeye karar verirler. dünya toz pembedir, tüm griler ve siyahlar sürekli pembeye dönüşüyordur...
    ve evlenirler...

    kısa bir süre sonra her ikisi de normal hayatlarında yaşadıkları tavır ve haraketle yaşayacaklardır. aslında yeni yeni tanıyorlardır birbirlerini. o diğerinin diş macunun ortadan sıkmasına takar, diğeri de onun çoraplarını salonda çıkarmasına, didişmeler zamanla sürtüşmeye gider ve asıl kavga olabilecek noktalara değinilmeye başlanır.
    senin annen şöyle dedi, hayır senin baban dı onu diyen tartışmaları ayyuka çıkar zamanla bunlardan her ikiside sürekli yara alır.
    her tartışmada her ikisi de birbirlerinin tüm kötü yön ve davranışlarını bir çırpıda söylerler ki (asla karıştırmaması gereken noktadır) dedik ya kimlik ve kişilikleri oturmamış boy pos evlilikleri diye bu tür evlilikler de birbirlerini yaralayan ardı arkası gelmeyen sürtüşmelerle artık bir tanesinin pes edip yeter demesiyle nihayetine ulaşır...

    evlilikler henüz kimlik ve kişilikleri oturmamış daha kendini yetiştirememiş ne isteyip ne istemediği konusunda dengesizlikler için olan kişilerin buluşmasıyla zaten bitiş noktasına gelmesidir... bu tür evlilikler ne kadar sürer?...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük