medeni kanun kadın-erkek ilişkilerini sırasıyla düzenlemiştir. nişanlanma, evlenme, boşanma.. anlamı şudur:
nişanlanma:asla böyle bir salaklık yapma: ni-şan-lan-maaa
evlenme:hadi bi salaklık yaptın ama sakın ikincisini yapma: ev-len-meee
boşanma:allaan salaa ikisini de yaptın dimi bari üçüncüsünü yapma: bo-şan-maaa
önceden kadınlar için tabu gibiydi. kocası tarafından fiziksel, sosyal şiddete maruz kalan kadın, "çocuğum var, param yok, anam babam bile istemez, erkekler peşimi bırakmaz" gibi nedenlerle cehennem hayatına mecburen devam ediyorlardı.
artık her geçen gün kadınlarımız ekonomik özgürlüğünü eline alıyor. korkularını yeniyor, toplum baskısı biraz da olsa aşınmış durumda. zehir gibi bir evlilik hayatını devam ettirmektense, huzurlu ama riskli bu yola başvurmak bence daha iyi. size eziyet eden bir şerefsize katlanmanın makul bir yanı yok.
Bu akşam "bu defa engel olamayacağım" dediğim durumdur. Saatler boyu konuşmak kâr etmedi. Mantığın düz gitmediği tek yer sanırım kızgınlık anları. Anladım ki gerçekten küçük darbeler büyük ağaçları deviriyor.
boşanmak yeni alışmaya çalıştığım, ama olmasından mutluluk duyduğum durum.
nikah memurunun hiç gülmediği evliliğin güler yüzlü hakim tarafından sona erdirildiği durum.
kendimi şimdi ne yapsam acaba diye boşlukta hissettiğim durum.
yüzünü bir daha görmek istemediğim lanet kadına verdiğim emeklerle daha fazla rezil olmamak adına hayatımı kurtardığım durumdur.
gerçekleştikten sonra keşke'lerin çoğalması ve sorgulanması. sonuçta haklı dahi olunsa geç gelen pişmanlık duygusu. bir de işin içinde çocuklar varsa kaymaklı kadayıf.