önceden kadınlar için tabu gibiydi. kocası tarafından fiziksel, sosyal şiddete maruz kalan kadın, "çocuğum var, param yok, anam babam bile istemez, erkekler peşimi bırakmaz" gibi nedenlerle cehennem hayatına mecburen devam ediyorlardı.
artık her geçen gün kadınlarımız ekonomik özgürlüğünü eline alıyor. korkularını yeniyor, toplum baskısı biraz da olsa aşınmış durumda. zehir gibi bir evlilik hayatını devam ettirmektense, huzurlu ama riskli bu yola başvurmak bence daha iyi. size eziyet eden bir şerefsize katlanmanın makul bir yanı yok.
Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek başlıktır. Boşanma evlilik birliğinin bitmesi yani ailenin dağılması yeni yetişen sevgiye sevilmeye öğrenmeye muhtaç çocukların ailenin dağılmasıyla büyük bir yıkım yaşadığı bazen az ve bazen de çok ağır üzünlü neticeler veren davadır. Bu işin az çok içinde olduğum için nacizhane biliyorum ve mğişzlşmlğ boşananlara değil o çocuklara acıyorum. Tanışıp hemen evlenmeyin ulan evleniyorsanız da hemen çocuk yapmayın bari.
nasıl bir ruh hali ile giderseniz gidin, salona girdiğiniz zaman bambaşka ruh haline bürünürsünüz. hakim sorar, v.s... siz algılayamazsınız. zihin karşı taraftaki kişidedir. o noktaya gelmişsinizdir ama , o an aklınıza sadece yaşadığınız güzellikler gelir. hakim son sözü söyler. onca uğraşınız , çabalarınız, hayalleriniz o an yıkılmıştır. sonra salondan çıkarsınız. yarım saat sonra bambaşka bir ruh hali. özgürlük, huzur, rahatlama. çok garip bir eylemdir boşanmak. allah kimsenin başına vermesin yada kimse o duruma gelmesin. not: bir arkadaşımdan biliyorum.*
evlilik birliğinin sona erdirilmesi. çoğu zaman kadının "boşanmıycam ben sen de eşek gibi bana bakmaya mecbursun gidersen git, senin iliğini kemiğini kurutucam ulan" nidalarıyla adam evi terk de etse mahkemelerin kadının yanında olmasından dolayı yıllar yılı gerçekleştirilemeyen eylem.
oysa adama hiç birşey olmuyor, adam çekiyor gidiyor, kadına parasını gönderiyor, kadın susuyor, susarken de akıl yürütüyor nasılsa para gönderiyor, her seferinde bir yolunu bulup daha fazlasını isteyeyim diye. ki bunu da başarıyor. ancak salak kadın farkında değil, ki adam kendine bir başka yaşam ediniş ve onu sürdürüyor, kendisi de bir asalak edasında adamdan para alıp, kendi hayatını yok ediyor.
sen bu adamdan boşanmamakla adamın hayatından 10sene aldığını düşünebilirsin ancak senin de hayatından 10 sene gidiyor bunun farkında değilsin. habu on sene zarfında adam bana döner umutların varsa adam dışarıda .. üstünde g.t sikmiş, sen daha hala bu herifin yatağına girebilecek kadar gurursuzsan orasını bilemeyiz. ha dersen ki "ben boşanmayıp, adamın ilişkisinin de anasını sikicem bana yar olmayan başkasına da yar olmasın" bence yine haksızsın ancak yapmak istediğini başarıyorsun. tebrikler.
Bu akşam "bu defa engel olamayacağım" dediğim durumdur. Saatler boyu konuşmak kâr etmedi. Mantığın düz gitmediği tek yer sanırım kızgınlık anları. Anladım ki gerçekten küçük darbeler büyük ağaçları deviriyor.
Hakim kararı ile gerçekleştirilebilen evliliğin sonlandırılması işlemidir.
Anlaşmalı evlilik yapmış olanların genellikle ilk celsede boşanmaları mümkün iken diğer boşanma davaları nafaka tespiti ve diğer hakların belirlenebilmesi için bir yıl kadar sürebilir.
gerçekleştikten sonra keşke'lerin çoğalması ve sorgulanması. sonuçta haklı dahi olunsa geç gelen pişmanlık duygusu. bir de işin içinde çocuklar varsa kaymaklı kadayıf.
Türkiye istatistiklerine göre;
Boşananların %61'i eşinin sorumsuz davranışlarını bilip düzelebileceği umuduyla evlenmiş,
%64'ü evliliğini kurtarmak için çocuk yapmış,
%96'sı geçimsizlik nedeniyle boşanmış.
Boşanmaların %60'ı da evliliğin ilk beş yılında gerçekleşiyormuş. Millet birbirini tanımadan evleniyosa demekki ya da ana babalarımız gibi ömürlük evlenmiyo da olabilir millet...
Kaynak : g*tüm.. şaka şaka http://bosanmadavam.com/