boşanmak çoğu zaman, rutin gidip beklentileri söndüren hayattan bir mucize beklemektir. boşandıktan sonra hayat disney gibi olacak sanılır fakat kazın ayağı aslında hiç öyle olmadığı geç de olsa anlaşılır. hayat bu. malzeme bu. siz bu malzemeden bir marvel evreni yaratamazsınız. yine de insanlar hayat bu olamaz deyip denemek istiyor. ne diyeyim.
düşün bir kere; yanında bir adam yatıyor ve sabaha kadar horluyor, kendi uyurken seni sabaha kadar uyutmuyor. sevmesen katlanabilir misin buna?
sen onun bebeğine bakıp büyütmeye çalışırken o bütün akşam sadece telefonunda yahut bilgisayarında oyun oynuyor. ne bir sohbet ne bir güler yüz.
saatlerce uğraşıp yaptığın yemeği beğenmiyor, burun kıvırıyor. hatta bazı zamanlarda bu yemeğin onun en sevdiği yemek olması da bunu değiştirmiyor.
senin acını sahiplenmiyor. sen onun her türlü sıkıntısını, acısını o daha söylemeden farkederken; o senin canını en çok yakan şeyi bile görmüyor, yanında olmuyor, bir kere sarılıp da saçını okşamıyor. hatta kötü günü geçtim bazen iyi gününde de yanında olmuyor.
bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de düşün ki bu adam alakalı alakasız zamanlarda her canı istediğinde sana sahip oluyor yahut olmak istiyor.
bütün bunlara katlanmak yahut katlanabilmek için sevgi bir yerden sonra yetmiyor güzel kardeşim. verilen sözlerin tutulmadığını görmek insanı üzüyor. gözünden dökülen gözyaşının ardı arkası kesilmezken, sen acıdan kıvranırken, düşüp de kalkmaya uğraşırken "eşim" dediğin insanın bu hallerini görmezden gelmesine katlanabilmek için sevgiden fazlası gerekiyor bir yerden sonra. geçeceğine dair umudunu da yitirdikten sonra artık geri dönüşü çok zor.
boşanmak isteyen için kolayca bulunabilecek sebeplerdir.
misal geçenlerde çaydanlığın altından akan suyu tutmasını sağlayan sarı bezi koymadı diye çılgınca kavga edip boşanma noktasına gelen birileri ile tanıştım.
insanoğlu ilginç.
Onunla hayatı omuzlama, hayat arkadaşı olma kararında etkin olan en önemli unsurların, algısının, hayat görüşünün, değerlerinin, hatta benimsediği ideolojinin, kısacası, onu o yapan tüm özelliklerin kökten değişmesi...
Artık bir yabancıdır ve bir yabancıyla ömür geçirme fikri korkutucudur.
Hicrân vakti gelmiştir...
Kimse dillendirmese de geneli ihanet, aldatılma. Özellikle bu devirde çok fazla. Çünkü ortalık sadakatin ne olduğunu bilmeyen karakter yoksunlarıyla dolu.