boşananların aileleri 1. sebeptir, alakası olmayan 2 tipe evlenin sonra çocukta yapın herşey hallolur derler
hallolmak bir yana sorunlar daha da artar, çocukta varsa ortada sefil olur. haydin mahkeme ayır beni.
insanların, ayaklarını yorganlarına göre uzatmak istememesidir. ekonomiktir. rahat yaşama arzusu.
rahat batması. müdara etmemek. ego. tahammülsüzlük. zulüm. merhametsizlik. aldatma.
içki, saygısızca davranma, ilgisizlik, aileye yakın çevrenin müdahalesi (özellikle eşlerin tarafları) fakat asıl sebeb;
hiç şüphesiz, kadınların ekonomik özgürlüklerini kazanmalarıdır. sor mesela babaannene, zor zamanlarını anlatsın. "ne yapayım torunum, kim bakacaktı bize?" der. anneannem bizzat, "gidecek yerim yoktu. tahammül etmek zorundaydım" dedi mesela. eskilerde bulunan "dul kadın" imajı ayıpmış gibi görünür, herkes korkardı durumdan. şimdikiler öyle değil. "canımı sıkarsa boşanır hayatıma bakarım" diyebiliyor. eşler birbirine eyvallah etmezse, evlilik kurumu nasıl yürür ki? yürümez tabii.
Monotonluk.
Şimdiki evliliklerin çoğu aşk evliliği. Sevgiliyken geçirilen güzel zamanlar, evlenip bir aile olunca nedense kendini bir durgunluğa bırakıyor. Kadınlarda değilde, erkeklerde genel olarak bir salma durumu oluyor. Akşam eve gelince elinde tv kumandası. O spor programı benim, bu belgesel kanalı benim zap yapıp ardından vurup kafayı yatınca, kadında mutfakta ki televizyonda envai çeşit dizileri izleyip, ortak Zaman geçiremezlerse olacağı budur. insanların sosyal medya üzerinden yaymaya çalıştığı biz çok mutluyuz havalarına bakmayın, evliliklerde belli bir zamandan sonra her birey yalnızlaşıyor ve eşiyle paylaşacak bir şey kalmıyor. Bunun sebebi genelde maddi oluyor. Borçla harçla kurulan evlerde eşler bir süre sonra birbirleriyle kavga etmek yerine, kendi köşesine çekiliyor.
Her şeyin gözümüze gözümüze sokulduğu bu sanal ve yalancı alemde, küçücük şeyler artık bizleri mutlu etmemeye başlıyor. "Para yoksa, mutlulukta yok" diye düşünüyor insanlar. Eee doğal olarak bu kadar maddesel bir hayat felsefesinde, gönülden birine bağlı kalmak insanlara zor geliyor.
kişiye bağlı olarak meydana gelebilen cinsel isteksizlik, dolayısıyla yetersizlik ve buna binaen oluşan doyumsuzluk önemli sebeplerinden biridir. farklı bir teni hayal etmeye başladığı an zihin, çatlamalar başlar ve bir sinir harbi devreye girer. cinsellik eğer evlilikte istenilen, doyurabilen bir noktada değilse, sonu er ya da geç hüsranla bitebiliyor. okumak, bilgilenmek, istemek ve yapmak, ne olursa olsun dürüst olmak her durumda ne kadar önemliyse insan hayatında, cinsellik de o derece etkilidir.
kadının ve erkeğin yerini unutup birbirinin rollerini üstlenmesi. erkek kadın gibi kadında erkek gibi davranmaya başladı. bu durumda kimin ne yapması gerektiği, kimin hangi sorumluluğu üstlenmesinin doğru olduğu anlaşılamadı.ortaya çıkan bu karmaşa zamanla içsel çöküntüye, bunalıma neden oluyor. bunu çeşitli bahanelerle(genel olarak biz anlaşamıyoruz) geçiştirip işi boşanmaya götürüyorlar sonra. özetle kadının yeri evi erkeğinse iş hayatıdır.
not: evet yobazım, kesin canım kesin. evrimsel biyolojiymiş, psikolojiymiş hepsi yalan zaten. yaşasın feminizmmmm!!!
insanların bilinçlenmesidir..şimdi bu duruma çağın hastalıklarından biri gözüyle bakan kamiller olabilir..ama eskiden insanlar boşanmak gibi radikal bir karar alamayıp zindan hayatı yaşıyodu aynı evin içerisinde yıllarca,çocuklarını da o sağlıksız sikko ortamda büyütüyolardı..kadınların eğitim düzeyi,çalışma oranı düşüktü bu sebepten adam ne kadar öküz olursa olsun kopamıyodu ondna,köleydi çünkü..bireysellik daha ön planda artık,anlaşamıyosan hayat sana zehir oluyosa ayrılırsın..evlilik çocuk oyuncağı değil diye boşanmayı eleştiren kamiller var,hayat da çocuk oyuncağı değil..yıllarca katlanamadığın bir insanla aynı evde yaşamak zorunda değil kimse,fedakarlık elbette yapılmalı ancak bunun da bir dozajı var..ben boşanma oranının artmasına toplum düzeninin bozulması olarak değil,mutsuz sürdürülen evliliklerin eskiye nazaran azalması gözüyle bakıyorum,ki gerçekte olan da bu..hadi insanın bireyselleşmesini,modernizmi eleştirerek mastürbasyona devam edin
Sevgisizliktir. Sevgisizliğin ise enbüyük nedeni bir başka sevgilidir. Şayet hanımınız sizden önce biriyle karşılıklı ilişki yaşamışsa ve cinsel ilişkiye bitmişse o kadın her zaman ilk sevgilisini arar. Sizin içinizdeki boşluğu dolduramaz ve sizi kayıp etmek diye bir tasa taşımaz. Onun için en ufak bir tatsızlıkta doğru mahkeye gidilir. Bahaneler kesinlikle sevgi dolu kalplerin aşamayacağı meseleler değildir.
evli bayan çalışanların artmış olmasıdır. bayanlar çalışıp para kazanmaya başlayınca kimseye bağımlı olmadığını anlıyor.
etrafında bi ikide iltifat aldımı, yandı evdeki muhittin. eskiden kadınlar evde çocuk bakar, erkeğin getirdiğine muhtaç olurmuş.
şimdi çoğu kadın o profilde değil. dolayısıyla boşanmalarda kadın suçlu..
şaka lan şaka erkeklerde öküz.