işte, ülkemizin kanayan yaralarından biri daha. sırf, kadınlardaki bu çarpık zihniyet yüzünden kaç masum erkek elini kana bulamak zorunda kalmış, hayatını hapislerde çürütmüştür, yazık değil mi onlara? halen hapiste yatanların da en az yarısı bu tip benzer olaylar yüzünden namus davasının birer kader mahkumlarıdır.
olabilir, insanlık hali. boşanmakta tıpkı evlenmek gibi doğal bir durumdur. kimsenin buna bir itirazı yok. ama bir kadın sırf boşandım, artık istediğimi yaparım. hatta istediğim erkekle de yatarım şeklinde bir yola sapıyorsa kaderini de kendi elleriyle hazırlamış olur. boşanmış olmak, hiç bir zaman başıboş olmak manasına gelmez. dulsa dulluğunu bilecek, yaptıklarıyla kendinin ve eski kocasının namusuna halel getirmiyecek ya da münasip bulduğu biriyle evlenip, eski kocayı bu mesuliyeti taşımaktan kurtaracak. evlilik madem ki kutsal bir müessese. o zaman bir erkek de buna saygı göstermesini bilir.
o da bir insan evladıdır. ancak bu zihniyet özellikle son yıllarda genç kızlarda çok yer edindi. çocuk doğurmadan bir iki yıl içinde boşandıktan sonra istediği gibi yaşama özgürlüğüne kavuşuyor. aileler yeni birini bulsun diye yaptıkları çoğu şeye ses etmiyor.
istediklerini yapmak için boşanmayı beklemiş kadındır. Vardır öyle sonradan sapıtanlar. Yinede boşanmadığı halde istediğini yapan kadından bir gömlek iyidir.