vergi kaçırmak için yapılan eylem. daha önceden anlaşılmış olmasına rağmen mukaveleye komik denilecek kadar bir rakam yazılıp sonra futbolcuya prim şeklinde bu anlaşılan fiyata ulaşılır.
bir tane simitçi vardı hamamyolu dediğimiz eskişehir caddesinde satış yapan, o imzalamıştı boş kağıda imza, sonra onun üzerine fabrika açmışlar, batırmışlar ardından da, 3,5 trilyonluk haciz kararı gelmişti adamın evine, gözünün yaşına bakmadan atmışlardı hapse, hey gidi hey..
eğer bir anti tez oluşturulacaksa messi gibi dolu mukavelelere de imza atanlar vardır, hemde burada futbolu bırakacağım diyen bir adamken eşşek yükü kadar para kazanarak.
sanırım türk takımlarının her sezon öncesi futbolcuyu duygusal yakalayıp, gaza getirmesi sonucudur.
+ bedenime sahip olabilirsiniz ama ruhuma asla..
- şehmuzcum, yıllardır bu takımın formasını giyiyorsun. sezon sonu tüm taraftarların önünde ihtişamlı bir jübile ayarlarız sana.. sen şimdi şu boş yere bi imza at, hadi, koçum.
+ tamam ama zidane ve hagi'yi de çağıracaksınız maçıma, tamam mı?
- tamam tamam, hiç merak etme şehmuzcum, sen bu camianın yetiştirdiği en iyi oyuncusun. sana da bu yakışır.
+ nereye atıyordum imzayı ?
ruhunu çoktan satmış futbolcunun bedenini de bedavaya satması durumudur.
kulübe sadakat gösterildiğini betimleyen, ben başka kulüp düşünmüyorumu ifade eden bir davranış.
bir nevi gönül bağı, bir nevi kulübüm beni mağdur etmez edebiyatı...
bu eylemi yapmayı alışkanlık haline getiren şahsın mutlaka bir gün canı fena yanar. babanın oğlu bile olsa boş mukaveleye, boş senede imza atılmaz kardeşim.