böyle bir insan her şeyi konuşur. herkesle konuşur.
her konuştuğu, konuştuğu yerde kalır.
hiçbiri kendisini bağlamaz. tek derdi konuşmaktır.
ister ki hep kendisi konuşsun ve kendisinden konuşulsun.
dinlemeye tahammülü yoktur, dinlenmeye aldırdığı da. dinlenilmese de konuşan hep kendisi olsun ister.
yeter ki kendisi konuşsun ve kendisinden konuşulsun. her göze görünür olmak için her kılığa bürünür, konuşulmak için her şeyi göze alır.
o derece varla yok arası bir yerdedir ki sürekli varlığına delil ve tanık arar.
boş sözler özünü dağıtır, özsüzlüğü sözünü boşaltır. dağıldıkça keyfileşir, keyfileştikçe zorbalaşır.