bir sorumluluk reddi halidir. çoğu zaman bunun bir lüks olduğu dışarıdan size hatırlatılsa da ana-baba fakir, hiç bir varlığı olmayan kimselerde de aynı davranışı gözlediğinizde bunun bir var oluş biçimi olduğunu kavrarsınız. sırada bitirilmesi beklenen onca iş varken oturup buraya yazıyor olmak kadar keyifli bir durum yok. ya buraya yazacak bir bilgisayarım/telefonum/bağlantım olmasaydı. o zaman da duvarlara yazardım sanırım ya da yine boş işler üzerine uzmanlaşmış birinin icad ettiği bir oyunla zaman öldürürdüm.
boş işlerle uğraşmak bir zaman öldürme hali, zamana olan düşmanlık bazılarının tabiriyle. peki ya zamanı sürekli kazanç ve fayda üzerine kuranlar asıl zaman katilleriyse. çalış, çabala, üret faydalı ol diye diye zamanı bize zehrettilerse?