toplumun herhangi bir kaynağa başvurmadan rastgele inandığı dogmalardır. her şeye rağmen saygı duyulması gerekir.
eski romalıla' rın kurtları öldürerek sürülerini koruduğuna inandıkları tanrı lupercus adına şubat ayında bayram tertip etmeleri. (kendiliğinden varolmuştur, anonimdir)
-hinduizm- ve onun bir kolu olarak doğmuş , Karma - Ruhgöçü ne inanılan -budizm.-
hinduizmde millet ganj nehrine girerek anadan doğma tertemiz günahsız olduklarına inanırlar. bide bunlar orasına burasına şiş sokar, acı çeker ve allahın takdirini kazanırlarmış.
budizm de ise ; yoga ve meditasyon gibi insanların ilgilerini çekmek için yapılmış garip uygulamalar vardır. bu nedenle de türkiye de " diğer insanlardan farklı " sıfatıyla tanınmak ve " gizemli insan " imajı vermek isteyen kişiler tarafından kullanılır.
nazar.
önce kulak cuk cuk diye bir ses çıkartılarak çekilir sonra tahtaya vurulur, ama bilmezsiniz ki her şey daha yeni başlıyordur.
(büyük annemden öğrendiğim kadarıyla)
burnun ucuna bakılır, burada gözlerinizi kocaman açarsınız ki herkes ne kadar şaşı olduğunuzu görsün, ardından poponuzu tutar bir yandan da dilinizi ısırırsınız.
sanki inancın dolusu varmış gibi bir izlenim yaratan ifade. tecrübe veya ispatlama ile bilirsin, bu bilgiye dayanarak hesaplar ve umut edersin, dayandığın veya izlediğin bir mantık doğrultusunda tavır alır veya beklentiye girersin. bunları anladık; ama inanç dediğin zaten kerameti kendinden menkul boş bir hadisedir. ille fallara ve dinlere yönelik olması gerekmez; yaşayan bir insana, bilime veya teknolojiye dahi inansan, nihayetinde kuru bir inanç olmanın ötesinde bir getirisi olmaz. insan kendi kendisine inandığı zaman dahi hüsrana uğramayacağının garantisi yoktur. inanç dediğin bir fıçı şarap gibi, takım tutmak gibi ya da aşık olmak gibidir, oyalantıdır; hayatın bilmediğin veya anlamadığın konularında kendini kandırmaktır. hobi olması ve boşlukları doldurması dışında herhangi bir mideyi doyurduğu, herhangi bir makineyi çalıştırdığı görülmemiştir.
mantığa ters düşen, korku ve bilgisizlikten ileri gelen bir olaydır. Bilimin kaydettiği ilerlemelere rağmen, özellikle atasözleri, özdeyişler ve efsaneler yardımıyla, yüzyıllar boyu süregelmiştir.