dolu evlerden bağırış çağırış sesleri, çocuk zırlamaları, hayvan komşuların kavga gürültüleri vs geleceğine varsın boş evden piyano sesi gelsin, ürpertici sakinliğe razıyım.
Sevdiğim parçaları çalarsa dinleyebilirim. Ya da boş eve, peçeteye istek parçalarımı yazarım, pencereden falan atarım. Ama George Winston'nın "Moon" parçasını veya "Longing - Love" parçalarını çalsa çok güzel olabilecek durum. Evimde oturuyorsam, balkona çıkarım, boş evden gelen piyano sesini daha rahat duyabilmek için veya sokaktaysam, boş evin bahçesinde bir yerlerde oturup sigaramı yakarım, piyano resitalinin o hoş tınısına ruhumu kaptırırım. Ya da yakınlarda kafe falan varsa kafeye gider, sandalyeye oturur, kahvemi söyler, sigaramı yakar, keyfime bakarım.
Paranoyak olmaya gerek yok, filmlerdeki gibi gideceğim evin içine gergin bir şekilde gireceğim içeriden yaratık veya paranormal bir şey olacak, öldürüleceğim. Bu artık filmlerden beynimize empoze edilmiş hep aynı çok banal.
Piyano? Bizim evde?
Olm piyano ne kadar pahalı biliyo musunuz?
Zengin olduk diye sevinirim amk. Tabi kuyrukluysa.
Ay ben hiç korkmam aksine şunuda çalsana diye bağırırdım. Piyano dinlemek üstelik kendi evimde bi başka olurdu.
Yahu abartmayın siz bilmiyorsunuz piyanistlerin çilesini kim bilir hangi garibanın bitirmesi gereken eseri vardır da " aha piyano buldum vallahi hemen oturup çalışayım" deyip geçip çalıyordur. Adamların derdi çok bırakın çalsın yazıktır ya iki rahmaninov da siz atın önüne bakın nasıl uysallaşıyor.
fazlasıyla merak uyandırıcı bir olay. şahsen şarabımı kapıp emin adımlarla sesin geldiği eve doğru giderdim. biraz şanslıysam da bir yerimi kesmezlerdi herhalde. belki de hoş bir kız piyano çalıyordur ve şarap eşliğinde beraber klasik müzik dinlemiş oluruz. müzik dinletisinin sonunda da teşekkürlerimi sunup olay yerinden ayrılırdım. her şey seks mi yani. hiç.