herkesin dönem dönem, zaman zaman yaptığı hatta bazen yapmak zorunda bile kaldığı ya da bilinçsizce gerçekleştirdiği eylem. peki ya bazı insanların hayatının bu eylem üzerine kurulması? işte bu tahammül edilemez. sabahları zaten çekilmez, sevimsiz ve asabi olunur bir de otobüste, asansörde, ofiste böyle tiplerle karşılaşmak... böğrüm deliniyor lan, böğrüm... yapmacık cümleler, şirin olma taklitleri, sormuş olmak için sormak, yaşamış olmak için yaşamak... sabır... sabır çekiyorum. insana rağmen, insanla yaşamayı, sakin sakin öğrenmen lazım nickless efendi. beğenmiyorsan siktir git inzivaya çekil. akıllı ol, akıllı!
ya ben gerçekten bu tip insanlara bir gün avazım çıktığı kadar "yeter ulan" diyerek ağzına bir tane patlatasım var. buraya yazdıracak kadar sinirlendirdi beni sabah sabah. bu aslında bir birikim, bir kere olan bir şey değil. ben Gebze'de çalışıyorum ve çalıştığım şirkete izmit'den de istanbul'dan da gelen var. izmit'den gelen bir arkadaş daha günaydın bile demeden (günaydın demeyenlere ayrıca sinir olurum) bana "istanbul'da da yağmur var mıydı?" diye sordu. yahu sana ne sana ne, ne yapacaksın istanbul'a mı yerleşmeye karar verdin 35 seneden sonra? ne gereksiz bir soru. Bir günaydın de yahu bir ne haber diye sor. Çok abartıyorum belki ama yok çok sinirlendim.