tanım yapıl(a)mayıp çoğunluğun suyuna giderek bakınız'ın nimetinden faydalanıp ayar vermek(!) ve şahsi fikir beyan edilerek, ''koyun'' yazarların artı repleri sayesinde en beğenilenler listesine girmek durumudur...
yahu gözümün bebeği, başlığa ve girilen ilk entry'ye katılmıyorsan şayet, aksini savunur nitelikte hem tanım hem de şahsi fikirlerini, aynı zamanda da başlığı açanın yanılgısını içeren bir entry gir, ver tavlayı koltuğunun altına, biz de imlecimiz titremeden sana artı oy verelim... kolaya kaçıp bezelye tanesi büyüklüğündeki beyninle, adeta diğer yazarlarla yarışırcasına ''anne ben troll oldum'' ya da ''önce insanlık gelir'' ve yahut ''bi siktir git çay koy'' end aaammm ''yeğenim bi otur soluklan hele'' şeklinde bakınız verip en beğenilenler listesine girdiğinde vicdanın nasıl sızlamıyor allasen? nasıl uyuyorsun geceleri? ama yok, suç sende değil! tıpkı seçimlerde oylarıyla başa getirdiği devlet adamından şikayetçi olan türk milleti gibi, suç senin o zekadan uzak bakınız'ını beğenenlerde! bu arada sanma ki en beğenilenler listesine girmeyi falan büllüğüme sallıyorum! sadece üzülüyorum lan bu emek ve zekadan yoksun şeylerin rağbet görmesine...
bilal göregen'sin la sen... dinime imanıma sen bilal göregen'sin oğlum... buz dolabına yapıştırdığın, üzerinde bakınız'ların yazılı olduğu post-it'lere muhtaçsın oğlum sen... cidden bak... sen bilal göregen'sin oğlüm... toplumun can damarından girebilitesi olan sözlerle finale yükselen çapsız eleman gibisin...
tüm bunlara rağmen, hala dersen ki; ''ben iki lafı bir araya getirmekten aciz biriyim, yaptığım yapacağım tek icraat; boş bakınız verip şeyimin keyfine yazmak ve açık sözlülüğümden dolayı entrymi beğenen koyunların artılarıyla beslenmek!'' ben de derim ki; nane nane nane nane, nan naa nan naane!
deep not: haydi bakalım ayarsal bakınızcılar, bir kez daha gösterin yeteğinizi!
sozlugun kalitesini ve kitlenin begeni duzeyini en net ortaya koyan durumlardan birisi. ben vatan borcu gibi bu tur bkz'leri gordugum yerde basiyorum eksiyi, iyica alakasizsa yapiyorum gammazimi. iki kere eksi alan 3 kere entrysi silinen anliyor davayi daha az yapmaya basliyor da, yeni nesil alinirken hic bir zaman dogru durust bir kriter getirilmedigi icin, her yeni geleni boyle eksiyle gammazlamayla egitmek zorunda kaliyoruz. o arada olan goz zevkimize harcadigimiz zamanimiza oluyor.
bu yeni gelen adam yaptigi seyin formata uygun olmadigini bilmemesinin yaninda kendisi gibi yapanlari da komik, yaratici buluyor, gidip gordugu bos bkz'ye artiyi basiyor. bu tarz entry girmenin cok kisir bir yaklasimin urunu oldugunu anlamasi icin epey zaman gecirmeesi gerekiyor sozlukte, o zamani gecirince onu da rahatsiz etmeye basliyor bu tarz entryler, ama o sirada yeni bir nesil (aslinda mesele nesil meselesi degil sozlukte zaman gecirme ve yazmak kadar okumaktan da zevk alma meselesi) geliyor ve ayni surecten onlar da geciyor. bu boyle surup gidiyor.
ama dedigim gibi mesele sozluge yazar alim kriterlerinde, kalitenin dusuklugunde.
uzun, güzel, bilgi içerikli entry girerek herkes en beğenilenler listesine girebilir. önemli olan, pratik boş bakınızlarla hem görüşünüzden hem de ince mizah anlayışınızdan enstanteneler sunabilmektir.*
bakınızları eleştirenler; kaç kere bkz verenlerin uzun entrylerini okuyup, anlama zahmetine giriştiniz. şahsen uzun entrylerimden çoğu daha hiç oylanmamış bile.*
bu sözlükte esas alınan magazinsel yaklaşım, çoğu kişi kimin ne yazdığına bakma zahmetine girişmiyor. bir şeyler öğreneyim zahmetinde ise hiç değil. sol frame: dinsel, siyasal, futbol eksenli saçma, bel altı vurmalarla dolup taşıyor. herkes birbirini tahrik etmekle, birbirlerinin değerlerine küfretmekle meşgul. bu ortam da neden bknz'ları eleştiriyorsunuz utanmadan.
kardeşim ben insanların entrylerini okuma zahmetinde bulunan, oy veren biri olarak, hem de dolu olduğunu düşündüğüm entryler giren biri olarak, boş bkz vermeyi kendimde hak olarak görüyorum. öyle saçma başlıklar açılıyor ki, cevap versen elle tutulur yanı yok. vermesen çatlıyacaksın, basıyorsun boş bakınızı. ha bunu yapabilen yapsın. derseniz belki hak verebilirim.
son olarak sözlüğün yozlaşmasına tepki olarak kullandığım ve eğlenip eğlendirdiğim bkz' larımın sonuna kadar arkasındayım.
lafı gediğine oturtmaktır. o bakınızlara oy vermişliğim çoktur da. çünkü o an başlığın altında tam da laf etmeye değmez ulan bsg! derken biri senin yerine demiş oluyor ve sende basıyorsun artıyı hatta artıları. pratik düşünmedir.
mesele hic bos bakiniz verilmemesi gerektigi degil elbette. ben de vermisimdir bos bakiniz, bazisi hak ediyor o ayri bir mesele, ama sacma bir baslik acildiginda verilecek en iyi tepkinin hic entry girmemek oldugunu unutuyor iyi yazarlar da, sorun burda.
uzun, el emegi goz nuru yazdigin ve actigin bir baslik, sol frame'den gozunun onunde kayiyor ve bir allahin kulu birak bir entry girmeyi, okumuyor. gidip o basliga bi entry daha girsem mi diye dusunuyosun, sonra s.ktirin gidin amk size yazi yazanda kabahat diyip "toplum beni anlamadi" tribine giriyor insan.
sozlukteki esas yaklasimin magazinsel olmasi insanlarin bunu elestirmesine engel degil, olmamali. ve aslinda mesele magazinsel olmasi da degil, ucuz ve kalitesiz olmasi bu bkz'larin. biri pkk x'tir diyince "orospu cocugu zirvasi", biri "kemalizm y'dir" diyince "bsgck", biri "kurandaki celiskiler" diyince "maymundan geldigine inanan insan", birisi "ateizm mantiksizdir" diyince "cocuk istismarciligi daha mi mantikli" yazilmasi sinir bozucu olan. bunu is edinmis yazarlar var, oturup bi bakayim ne yazmis bu eleman diyosun, 3000 tane entrysi var 2500 tanesi bos bkz. yoksa kimse bos bkz hic kullanilmamali demiyor, oyle olsa yasak olurdu, yapamazdin bos bkz diye bir sey.