ezelî düşmanı olan yunan âhâlisinin kolonilerini sonsuza değin ortadan kaldırmak için devâsa ordusuyla birlikte grek diyârında doğru yolu koyulan pers hükümdarı nâm-ı değer büyük darius (darius the great)'u, aylar süren meşakkatli bir seferden sonra anadolu yakasına ulaştığında “karşı kıyıya nasıl geçeceği,” husûsunda kara kara düşündürten, seyir zevki birhayli yüksek, denizi bol akıntılı, yer yer lâcivert, ve bâzen yeşil, kış aylarında tirşe ve üzeri hafîf menevişli bir renk cümbüşü olup, osmanlı döneminde tepelerine îtinâ ile yerleştirilmiş tuvallerin sahiplerine pitoresk görüntüler sunmuş ve türlü mesire eğlencelerine evsahipliği yapmış olan mahâl.
1.5 aydir Yapilan eylemler, kaos vs hepsini amacı senin kadron benim kadrom kavgasından başka bir şey değil.
Boğaziçi sol- marksist ağırlıklı bir ünivesite. Öğrencisinden akademisyenine kadar böyle. Turkiyenin de en iyi birkaç okulundan biri. Bütçesi de hatri sayılır büyüklükte.
Kafası çalışan ( eğitim, ders anlaminda) sol görüşlü kişiler akademisyen olur. Girişimci olmaz.is kurmaz. Çünkü girişimcilik risk demek. Hele ki bizim gibi yarının belirsiz olduğu ülke piyasalarında. Bu yüzden akademik alana yogunlasiyorlar. Bie başka sebebi siyasal islamin piyasada kendinden olmayanı dislamasi. Yani piyasada barindirmazlar.
Boğaziçi üniversitesi de siyasal islamin henüz ele geçiremediği yerlerden biri. Ve çok önemli bir arpalık. Yukarıda dediğim gibi bütçesi yüksek. Dolayısıyla sol görüşlü öğrenciler ve akademisyenler ıslamcı kadrolaşmayı istemiyorlar. Çünkü arpa kesilecek.
Islamcılar da doymak bilmeden orayı da alalım burayı da alalım kafasında kadro kapmaya çalışıyorlar.
Bu yaşanan kaosun liyakat, özgürlük cart curt kavgası olduğunu düşünmek cidden saflik olur. Melih bulu 7 göbekten Boğaziçili olsa, akademik kariyeri tartışmasız iyi olsa bile sol görüşlü boğaziçililer bu adamı istemeyecek. Ayni şekilde islamcılar da istemezdi.
huzur veren, çok sevdiğim bir şarkıdır ve ebru berker'in sıradan bir şarkı ve sıradan bir şarkıcı albümünün ilk şarkısıdır.
ebru berker'in eşi yuri ryadchenko şarkıyla ilgili şöyle demiştir:
"ebru, boğaziçi üniversitesi'nde okurken boğaziçi'nin girişinde bir petek var, o petekten boğaz çok güzel görünüyor. O petekten boğaza baka baka şiir yazdı. ben de ona baka baka besteledim."
sözlerini de yazayım tam olsun
bulunduğum yerden doğa,
alabildiğine uzuyor.
yeşil maviye
mavi vapura
vapur ufuğa karışıyor
o an dertlerim karaya vuruyor
bir damla yaş yeşile
yeşil maviye
mavi de hayata karışıyor.
"eğik vücuduma abanarak
haçımı kendim taşıyorum
dağ taş demir dolu
sis basıyor
kazaklar balalayka çalıyor
katırtırnağı çiçekleri
sapsarı açılmışlar
az tepelerde
yumuşaklığı yaşamın
güllerle kolladım
bir içine
pembe atıyordu mehtap
labirentlerin aralarından
seslerin sessiz yırtık
ölümlü köşebentlerindeki
anlamlı gölge
nerden geliyor ellerime
sıcak canlı
divan şiiri
sünnet düğünleri
çubukluda
ortada
hokkabazlar gözüktü
açık perdeleri
ziller köçekçe
tefler koyu gürültüler
ud kanun sesleri
koyu sağır ses düzeni
pırpırlı zamandan
cımbızlarla çekilirken
martılar hep üstünde dönen
büyükdere şirket-i hayriye
vapurlar üstlerini kar bastı
saat rakkaslarının defterinden
sürülüp gidiyorken bisikletler
boğaziçi yağmur kokuyor
yine incecik yüzü
umut pardösüsünü çıkardı
ne güzel gece
orfoz var
dalgın durgun kürekleri
nadastan kurtarılmış tarlası
ponponlu alacağım denize
iri terlikleri olacak
üzerleri kadın kokulu
parlak kara noktaları olan"
Karadenizle Marmara Denizini birleştiren boğaz ile kıyılarının adı. istanbul Boğazı ya da kısaca Boğaz da denir. Uzunluğu, Karadeniz girişinden Sarayburnuna kadar 29 kmdir. Genişliği Karadeniz girişinde Anadolu ve Rumeli fenerleri arasında 3.600 m, Ye- niköy ile Çubuklu arasında 1.400 m, Emirgan ile Kanlıca arasında 790 m, en dar yer olan Rumeli ve Anadolu Hisarları arasında ise 698 metredir. Derinliği kıyılara doğru azalmakla birlikte, ortalama 50-100 m. arasında değişir. Boğazda Karadenizden Marmaraya akan ve dirseklerde hızı artan bir üst akıntı Karadenizin fazla sularının Marmara yoluyla akdenize boşalmasını sağlar. Euna karşılık Marmaradan Karadenize giden bir alt akıntı da vardır. Bu akıntı üsttekine göre daha tuzludur. Boğaziçinin her iki kıyısında yükselen sırtlar çınar, ıhlamur ve çam ağaçlarıyla, deniz kenarı ise köşklerle, yalılarla, kasırlarla süslüdür. Boğaziçinin eşsiz güzelliği dünyaca ünlüdür
çok sevdiğim bir kargo şarkısı. lakin introsu şebnem ferah'ın bırak kadının olayım'ıyla neredeyse aynıdır. kimin b.k yemesi bilemem tabi.
bu şarkıda estetik biçimde dile gelen doğu batı farkı bana hep medea oyununda (aslen destanı) geçen sözleri hatırlatıyor. medea da batı yani yunan topraklarında acısını, üzüntüsünü susmak yerine göstere göstere, çıldırarak, ağlayarak gösteren bir kadın. batı suskuyu tercih eder. böyle işte.
Hayat
Doğuda sessizlik
Suskunluk anlamında
Batıda ise
Değerli bir taş sanki
Susmak doğuda
Erdem
Meziyet anlamında batıda ise
Değersiz bir hak gibi
Ayır bizi boğaziçi
Kutsa beni atlatmadan
Gülmek
Doğuda utanç
Kibir anlamında
Batıda ise
Doğal bir istek sanki
Bilgi
Doğuda saygınlık
itibar anlamında
Batıda ise
Paraya endeksli
Ayır bizi boğaziçi
Anlat bizi ayırmadan
Aci, ağrı ve sonsuz çile
Politikayla yok hiç bir dilde