(bkz: taporag)
Arkadaş her şeyi iyice anlatmış. Konu eğitim, bilim geldiğimiz yer din, siyaset ve cinsellik (lgbt). Ülke böyle siyasallaştıkça, birileri ideolojilerini her alanda iktidar yapmak istedikçe de bu durumdan bir adım öteye gidemeyiz. Hayatında iki kitap okumamış insanların bile akademi hakkında atıp tuttuğu bir ülke haline geldik. Çünkü önemli olan bilgi sahibi olmak değil fikir sahibi olmak. Önemli olan mantık, bilim ve felsefe değil ideoloji.
Bugünlerde rektöre karşı yapılan eylemlerle oldukça gündem olan üniversitedir.
Benim en garip karşıladığım olay ise, bazı bunakların, bu küreselcilerin ülkenin karışması için ellerini ovuşturduğu eylemleri Gülay Barbarosoğlu gibi Sosyalist-Liberal çizgide olan Kürtçü, PKK'yı terör örgütü olarak görmeyen birini örnek göstererek "onun döneminde böyle şeyler yaşanmıyordu." demesi.
Siz şaka mısınız diye sormayacağım, cehaletinize veriyorum.
Belki erken bunama tanısı konulmuş da olabilir size, o yüzden önyargı ile yaklaşmak istemediğimden, Gülay Barbarosoğlu hakkında bir hatırlatma yapmakta fayda var diye düşünüyorum.
Boğaziçi'nin o çok sevdiğiniz eski rektörü Gülay Barbarosoğlu, devletimizi katliam yapmakla suçlayan "Barış için Akademisyenler" bildirisine imza atmış biriydi.
Buna karşı tepki koyan, eylem yapan tek bir kişi bile görememiştik.
Tam aksine herkes alkışlamıştı bu Kürtçü kadını.
Hani siz şimdi bu adama "ingilizcesi kötü, intihal yapmış." diyorsunuz ya...
Bunları da geçin bu yüzden bir zahmet.
Aynı CV'ye sahip HDP'li bir rektör atansa bunların hiçbiri yaşanmazdı.
Asıl soracağınız soru ''Bu HDP'li yağız erkeklerin sevgisine maruz kalmış kızlar ve LGBT'li gençler neden PKK bildirisine imza atan, Abdullah Öcalan'a Özgürlük bildirisine imza atan rektörler varken de bu insanları protesto etmediler?" olmalıydı.
"Kürtçü bir rektör atanmış olsa bunlar yaşanır mıydı?" olmalıydı.
Küreselci gücün kontrolündeki PKK ve DHKP-C'nin tam da istediği gibi hareket edenlerin yaptığı bu eylemi desteklemek tam olarak akıl karı bir iş değil yani.
Bak hatırlamışken şunları da yazayım.
Barış Süreci denilen saçmalıkta "Öcalan'a özgürlük" bildirisini imzalayan, Ergenekon-Balyoz tertibini alkışlayan rektörler vardı ve bu rektörler diğer dönemlerde Cumhurbaşkanı olmuş biri tarafından oy birliğiyle birinci seçilmeseler bile atanmışlardı.
O esnada tüm akademisyenler zil takıp oynuyordu ve çok memnundu Balyoz tertibinden.
Şimdi ne oldu da bu kadar yaygara koparıyorlar?
Ergenekon-Balyoz tertibini alkışlayan bazı "Abdullah Öcalan'a özgürlük" bildirisine atan çığırtkan sol-liberal akademisyenler, şimdi ne yüzle karşımıza geçip haktan, demokrasiden bahsedebiliyor hiç sorguladınız mı?
Ergenekon ve Balyoz tertibi esnasında neredeydiler hiç sorgulamayı düşündünüz mü?
O esnada neredeydiler arkadaşlar?
Ben söyleyeyim mi?
Hepsi çok memnundu.
Memnun ne kelime zevkten dört köşe oluyorlardı.
Hepsi de bugün isim isim biliniyor.
Geçmişlerindeki o kirli kokuşmuş lekeyi de eski tweetlerini silerek kapatmaya ve Atatürkçü görünmeye çalışarak kapatmaya çalışıyorlar ama her biri belli aslında bugün Atatürkçü rolü yapıyor olsalar bile.
Yani kıssadan hisse belki siz bunama hastalığından mustarip olduğunuz için çabuk unutuyor da olabilirsiniz bu olayları, fakat ben Atatürkçü olduğum için hiç unutmadım.
Kimler tarafından ve ne şekilde yönlendirildiği de belli bu olayların.
Düşündükçe sinir bozuyorlar bu yaygarayı koparanlar sadece.
Bu sinirin nedeni bir nebze halkımızın gerçekleri görememesine de bağlı.
"Yetmez ama Evet!" diyen liberaller, KHK ile görevinden alınmayan geçmişin Balyoz tertibinin şakşakçısı Atatürk düşmanı kaç akademisyen varsa, bugün yaşanılanlardan gerçekten çok memnun olmuştur.
Bunu el birliğiyle başardığınız için birbirinize madalya takabilirsiniz.
Mükemmelsiniz gerçekten.
HDPKK'nın algı operasyonlarıyla, manipülasyonlarıyla PKK'nın istediği yolda yürümekte olan sözde Atatürkçü sizleri hala anlamış değilim.
Siz gerçekten hiç Balyoz tertibinden eski rektörlerin ve akademisyenlerin nasıl mutlu olduğunu hatırlamıyor musunuz arkadaşlar?
Habur'a askerlerimiz şehit edilirken "Türkler Kürtlere katliam yapmak için Kürdistan topraklarına girdi." diyen akademisyenler şimdi ne için yaygara koparıyor anlamıyor musunuz?
Bu kadar mı kendi tarihinizden, daha doğrusu yakın tarihinizden uzak insanlarsınız siz?
Ha bu arada sen ne mezunusun diyeceksinizdir ona da bir açıklık getireyim...
Ben Cebeci mezunuyum arkadaşlar.
Barış Süreci denilen saçmalıkta bir Türk olarak zor şartlar altında mezun oldum o üniversiteden.
Belki vatan ve millet sevgim olmasaydı ya da çirkin bir kız ya da gay olduğum için bana ilgi-sevgi gösteren ilk Kürtçü erkeğin üstüne atlamış olsaydım hiç umursamazdım ama orada çok kötü şeyler yaşadık biz.
Sürekli olay çıkardı Barış Sürecinde.
Her olaydan sonra ''Bunlar bizden değil, biz masumuz.'' gibi şeyler söylenirdi ki bunların hiçbiri doğru değildi, zırvaydı.
Kantinde PKK militanlarının fotoları asılırdı, her yerde HDP afişi görürdünüz.
DHKP-C'liler dersi basıp adam döverdi, kimse müdahale etmezdi.
Kandil gibi bir yerdi Barış Sürecinde.
Akademisyenler bu insanları mağdur görür, mazlum olduklarına inanır ve onlara sempati ile bakardı.
Bu terör sempatizanlarına karşı gelseniz Çakıroğlu gibi şehit olurdunuz emin olun.
Çünkü ülkücülerin arasına sızmış solcu sazcı tipler vardı ve fişleniyordunuz...
Her PKK, DHKP-C sloganlarının atıldığı eylemde ''Bunlar dışarıdan geldi.'' diyen tipler, HDP'lilerin akrabası ya da kankasıydı.
Buradaki sorunun adını doğru koymak gerek yani.
Türk üniversiteleri Kürtçüler tarafından esir alınmıştır ve en büyük desteği eli sazlı, çakma Atatürkçü, CHP'ye gözü kapalı oy basan solculardan alıyorlar.
Neyse yeter artık.
Sinir bozuyorsunuz.
Aynen böyle devam edin.
Belki bir gün bu eylemleri yapan hiçbir şeyden habersiz masum Z kuşağını yönlendiren HDP'li arkadaşları dağdaki terörist akrabaları da dağdan inince onlara gerçek yüzlerini gösterir, tecavüz etmeye kalkar da o zaman bir şeylerin farkına varabilirler.
Bir üniversite. Mb denen çocuk haklı. Adam Yozgat’ta yüksek lisans yapıyor havasını sözlükte atıyor o da üniversite Boğaziçi’de üniversite haklı. Evet.
Odtü’de Birtakım protesto olayları Ve çatışmalar husule gelmiştir. O zamanlar sosyal medyanın kalbi feysbukta atıyor.
Odtülü Öğrenciler De çılgınlar gibi olaylara dair kınayıcı paylaşımlar yapmakta.
Bu paylaşımlar arasındaki en yaygın iki tema şudur:
“Odtü’nün kapısında Giremeyeceyecek olanlar...”,
“ilk 500’deki Tek üniversitemize bu yapılanlar...”
Ne yakan söyleyeyim, ben de o paylaşımları yapanlardandım. Sıcak bir yaz günü bir derste hoca bu meseleye değindi. Ve dedi ki:
Hocanın demek istediği şuydu. Protesto herkes için bir hak. Odtülüye olduğu kadar dumlupınarlıya da hak. O halde Odtülüğü vurgulamaK neden? Bu okul ilk 500’e girmemiş olsaydı, polisin provokasyonu haklı mı çıkacaktı? Ne bu ayrıcalık beklentisi?
Şuraya gelmek istiyorum.sizlerden ricam, şu olaylarda boğaziçi’ye sınavla giremeyenler hede hödö geyiğine siz de bulaşmayın kütfen. Bir üniversite ve öğrenciler bu muameleye maruz kalmamalı. Üniversitenin marka değeri fark etmeksizin.
Fetö yapısı vardır. Siz devletten iyi mi bileceksiniz. Neyse temizlensinler yerine vatanını seven öğrencileri sokarız biz. Biz fatihalarla yasinlerle büyüdük. Barlarda diskoteklerde zinakar naralar atan şeytan çalgılarıyla değil.
"türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor.". Ahmet Hamdi Tanpınar ulan hiçbir şeyin değişmemesini gectim katlamalı kotuye mi gider gecen surezarfinda her şey.
boğaziçi olayları yeni bir şey değil.
dünden bugüne gelişen, salt saray rektörü melih bulu'nun atanmasına gösterilen bir tepki değil.
olayların asıl başlangıcı 2016 yılında.
2016 yılının temmuz ayında yapılan rektör seçimlerinde, 2012'den beri rektörlük yapan prof gülay barbarosoğlu, seçimlerde yüzde 86 gibi rekor bir oy aldı.
Türkiyenin en saygın üniversitelerinden birisi
Ülkenin aydınlık yüzü
Zeka ve çalişma ile kapısından giremeyenlerin bir taraflarını yırtarak bokladığı üniversite.
istikbal göklerdedir diyen ulu önderimiz Atamızın yolundan yürüyen aşağı bakmayacak öğrencilerin toplandığı ilim, irfan ,ilke ve cesaretin zerafet ve kıvrak zeka ile sergilendiği üniversite.:
Edit;yazıverin google en prestijli türk üniveristesi diye boğaziçi kolonyası mi cıkıyor bakıversinler bi zahmet
Anadolu üniversitelerinde böyle bir olay olduğunda ses çıkarılmaması ne garip değil mi? Bu anadolu üniversitelerden mezun olduktan sonra hakkımızı çalıyorlar, adam kayırıyorlar diyen bir arkadaş çıkarsa ağzına şapalağı koyarım. Boğaziçi üniversitesindeki arkadaşlar da abartıya kaçmadan protesto yapsınlar olayın amacından saparak lgbt bayrakları sallanması çok saçma tamam liyakat istiyorsunuz da bu prostesto hakkınızı sömürmek isteyenler var sizinde ağzınıza şapalağı koyarım.
Biz niye bir işi layıkıyla yapamıyoruz lan?
Edit: anadolu üniversitelerini küçümsediğimden değil arkadaşlar yukarıdaki söylemim liyakat istemeden önce o ortamı yaratmak için çabalamamanızdan kaynaklanıyor. Yoksa boğaziçinde okuyan arkadaşlar marstan gelmedi. Aynı mahallede sokakta büyüdüğünüz insanlar.
Yeni bir gezi yaratıp kutuplaştırma ile kendi seçmen kitlesini konsolide etmeye çalışıyorlar. Sığınacakları tek bu kaldı. Çünkü memleketi gerçekten bok götürüyor.
Anlaşılıyor ki gidişleri yakın.
üniversite öğrencileri seslerini topluma duyurmaya çalıştılar. okullar açılsın dediklerinde abaza dediniz, yeri geldi z kuşağı diye ergen diye ezdiniz. şu gençlerin sesine kulak vermediniz. şimdi de yalandan sahip çıkıyorsunuz. bu gençleri yalnız bırakarak iktidara büyük bir koz verdiniz. bu kuşatma yarılacaktır, elbet bir gün boğaziçi camiası huzura kavuşacaktır. fakat kendine muhalif diyen köhnemiş zihinlerin de öz eleştiri yapmalarının zamanı geldi. üniversiteli gençlere ve fikirlerine saygı duyun. en basitinden, okulların açılması gibi basit bir talep için bile, eğitim hakkı gibi çok temel bir hak için bile çirkin etiketler yapıştırmaktan vazgeçin. yemişim sizin yalandan duyar kasmanızı, gençleri yaşadıkları ülkeye ait hissettirin önce. işinize gelince aile evinde sıkıldılar azdılar bilmem ne, başlarına bir şey gelince de vicdan yapmalar falan. al sana bir kaya, nerene dayarsan daya.
ilk üç gün destekleyenlerin, son olaylar hakkında yine sustukları üniversitedir. Bunlar bir de genç, ülkenin aydınlık yüzü denilen kesimden, yaşlı ve cahil kesimden de değil. Yazık, çünkü susarlarsa akp böyle devam ederse sıra onlara da gelecek.
Üstte bir yazarın dediği gibi, şimdi susan muhalefete oy moy yok. Pkklı dediğiniz hdpliler olaylarla ilgili twit attı ve boğaziçi üniversitesine gitti, bir de sezgin tanrıkulu ve birkaç kişi karakola gitmiş bu kadar. Muhalefet bu zamana kadar sustuğu için, her kötü olayda akpnin yanındayız dediği için şu an hiçbir medya kurulu olaylar hakkında bilgi vermiyor, biz de susup hissizleşirsek akp istediğini yapmaya devam edecek! Susmayacağız, aşağı bakmayacağız!
Bugün bu öğrencilerin yanında olmayan muhalefete yarın oy yok. Bu kadar basit. Savunmayacaksanız bırakın o koltuklarınızı. Malum partiye gidin ve kendinize ordan bir koltuk edinin.
Edit: elbette protesto hakkı, türkiye cumhuriyeti’nin tüm üniversite öğrencilerinin hakkıdır. Boğaziçi’ye ben de puanımla giremedim ama zorbalık yapıp bu sırada ben oturacağım demedim. Boğaziçili olmadım bile hiç.
Bu x y üniversitesi farketmez, bugün bu olaya ses çıkaramıyorsa gençler, bir kürek toprak atalım üstüne duasını edelim. Aksi olsa tuhaf olmaz mıydı?
Sapla samanı ayırarak konuşuyorum, devletin güvenlik gücü de öyle yapsın, lütfen. Sapla samanı ayırabilecek feraset diliyorum hepsine.