bugün

şehir içi ulaşımı sağladığı için ücretsiz olması gereken köprü.
yapılış masrafını en az 100 kez çıkarmış köprüdür.
Bir tayyipçi'ye "Boğaziçi Köprüsü" dediğinizde içi içini yer. Siz Mahmut diyebilirsiniz; ama onun adı Yohann Volfgang fon Göte ise Göte'dir arkadaş! Boğaziçi Köprüsü'nün adını değiştiren soyha zihniyet, askeri üssün adını da "Mürted" yaptı.
Senin ismini koyan kişi ne güzel kişi, seni oraya koyan mühendis ne güzel mühendis.
bazılarının üzerinden kaldırılıp aşağı atılması gereken köprüdür.

--spoiler--

Fetonun da PKK'nın da canına okudu reis. O bu ülkenin başkomutanıdır.

--spoiler--

sırf oksijen israfı yemin ederim. kaldırıp atacaksın buradan aşağı. dünyadaki su ve oksijen rezervini bunlara harcattırmamak lazım.
istanbul'un simgelerindendir.

görsel
anadolu yakasında altunizade'ye, avrupa yakasında zincirlikuyu'ya çıkar.
Güzel bir adı olan köprü. Efendim? 15 Temmuz Şehi... Hadi oradan! Boğaziçi Köprüsü'dür orası. Şimdiki 50 yaşını geçmiş tüm sağcıların, 7 kere gidip 8 kere geri gelerek madiklediğini iftiharla söyleyen Demirel tarafından yaptırıldığını bilmediklerini düşündüğüm köprüdür. Sorsan kimse Demirel'i sevmiyor; ama herif iyi keklemiş. Tıpkı pırasa bıyıklı gibi. Helal olsun!

Not: Pırasa bıyık Demirel'in ceketinin düğmesi etmez gerçi.
istanbul'da yaşayan herkesin mutlaka geçtiği bir köprüdür.
görsel
görsel
güzel boğaz'ın güzel isimli güzel köprüsü.
50 yaşına girmiş.

görsel
köprü açılışında ben arkadaşlarla nakkaştepe'de aygaz denilen yerde rakı içiyorduk .
beylerbeyine inmeyelim kalabalık olur ,muhabbet olmaz dedik tepeye çıktık .
askeriyenin yanı. acayip kalabalık aşağısı, fotoğraflara bakarsanız beylerbeyi sırtları,nakkaştepe bina dolu değil. ağaçlık yada yeşillik.
meyve ağacı dolu her yer.
rakıyı devirdik kaşar, sucuk ,zeytin, evden sarma falan. (o zamanlar eski kaşar, sucuk ,zeytin ,rakı ucuzdan ucuz. ).hala hatırlıyorum ,bildiğimiz dikeni meze yapmıştık,çakı ile soyup. tuzlu yenir.
epeyi içtik 4-5 arkadaş, kalabalık bağırtı, çığırtı gırla.2-3 şişe rakı bitti . kuzguncuk'a indik ara yokuştan(şimdi ki restoranlar sokağı,şiribom mehmet yeni açmıştı yada açacaktı aklımda kalmamış) ,kuzguncuk'a yürüdük tekel bira aldık epey,askeri okulun yanında ki parktan bir önce deniz kıyısı 5-6 metrelik bir açıklık var orada içiyoruz ,köprü sallanmaya başladı, kafamız iyi bize mi öyle geliyor derken harbi sallanıyormuş , vallahi korktuk ama gülüyoruz da yıkılırsa siki yedik ,200 metre var yok uzaklık,ayak devrilse tam üstümüze düşer ,mütalaa yapıyoruz.
on dakika falan oldu ,millet kuzguncuk tarafına geliyor tünelden iniyorlar hızlı hızlı ,sonra durdu sallanma. galiba 3 büyük 15-20 bira devirmişiz 5 kişi aklımda kalan.
sonra koptuk tabi akşam baĞLARBAŞI'NDA TEYZEMLERiN DAiRENiN ALTINDA BiR ABi ZEMiN KAT ,TELEViZYON VARDI ONLARDA (BiZDE YOKTU EVi 1 SENE OLMAMIŞTI ALALI)
DAiRENiN PENCERESiNDEN SEYRETTiK GERÇEKTEN ACAYiP SALLANMIŞ. BiZ BiRAZ AYIKTIK TABi SAAT 7-8 FALAN AKŞAM. SONRA KAHVEYE GERÇEK PATSO'nun tam arkasında kahve, götçü hasan'ın kahvesi ,çay kahve ayıktık.
tamda aklımda kalmamış eksik fazla yazdım.
şimdi git nakkaş'a sıçacak ağaç kalmamıştır.

ben onsan sonra 2 ay falan merak edip otobüsle geçmedim,korkudan.
Bir gün tekrardan adının "Boğaziçi Köprüsü" olacağına inandığım köprü.
eski dışişleri bakanının sözünü bırakıp gideyim.

sizi biraz fetöcü gördüm.