bir zamanların televizyon aktivitesi. çekirdek kola alıp vay efendim şevki atlayacak mı,ayşe mahmut'u kurtarmaya gelecek mi? polis atlamak üzere olan hakkı'yı bir paket sigara ile kandırabilecek mi? dizi gibiydi şerefsizim.
aşağıya doğru değil de yukarıya doğrusunu yapmayı isterdim, çok içten, ter şekilde uçmak ve bilinmeye doğru yol almak. aksi olan yol-aşağıya doğru-çok kısa ve sıkıcı ve de nereye gittiği belli, cık, hiç çekici değil.
bir kalabalık görünce hemen yavaşlayıp uzun uzun olay yerini inceleyen yurdum insanı sayesinde, istanbul trafiğini allak bullak eden hadise.
buradan intihar etme niyetindeki arkadaşlara seslenmek istiorum:
"yapmayın ! kıymayın kendinize ! atlamayın ! ya da en azından boğaz köprüsün'den atlamayın. (fatih sultan mehmet köprüsünden de olmaz.) çok trafik oluyor. siz köprülerde biz trafikte can veriyoruz. illa atlayacaksanız başka yerden atlayın. hiç olmadı bizim balkonu ayarlarım ben..."