kronik olarak şahsımda mevcut olan rahatsızlık. ancak çok şükür geçti. hepinizin nasıl ya nasıl nasıl diye söylendiğinizi duyar gibiyim. öncelikle her gün yeşil çay içeceksiniz. eğer boğaz ağrısı zaten mevcutsa direkt otacı'nın ekinezya pastilini alacaksınız itinayla her gün emmece. bu uygulamalar neticesinde bir daha kolay beri boğazınızda kedi patileri de dolaşmaz, uykularınız da kaçmaz. eğer çok çok şiddetliyse, kesinlikle 1 kaşık zeytin yağı içmeniz sizi ferahlatacaktır. otacı'nın ekinezya pastilini bin kere yazardım ancak burası forum değil, ama sizlerden birinize faydası olursa ne mutlu bana.
fena ağrı.
yutkunamıyorum arkadaş. yok yani baya yutkunamıyorum. kulaklarıma vurdu ağrı.
içimde bal ağacı falan çıkacak ama bana mısın demiyor bu illet. kış çayları, karabiber-limon, ılık süt ve bunların hepsi bal ile ama yok.
pastile ve gargaraya geçeceğim birazdan bakalım ne olacak.
otacı markasının ekinezya isimli pastili maksimum 2 gün içerisinde tamamen düzelmenizi sağlar ve asla kimyasal unsurlara maruz kalmadan doğal yollardan iyileşirsiniz. ayrıca yutkunmak ciddi anlamda sorun ise, 1 çay kaşığı zeytinyağı içilerek boğazdaki yutkunma sorunu bir müddetliğine de olsa giderilebilir. düzenli yeşil çay içimi sayesinde uzun müddet bu sorundan korunabilirsiniz. bunu yazan kronik faranjit sahibi bir yazar bunu da bilesiniz.
Bu hastalığı iddia ediyorum ki benden başka hiçkimse çok iyi bilemez. Efendim ne sıcak ıhlamurlar, ne ballar, ne çeşitli diğer ot karışımları bu ağrının şiddetini hafifletmez. Kesinlikle hiçbir işe yaramıyorlar. En azından bu bünyede. Ne yemek bilirsin ne su. Su içmeyi o kadar çok istersin ki, içindeki kuruluğu ve sıcaklığı damacana su içerek geçirmek istersin ki fayda etmez. Ne sudan tat alırsınız ne hayattan. Hala bu hastalığı çekiyorum sözlük. Kesin tedavi şekli yoktur. Kendiliğinden 5-7 gün içinde geçerler. Ah sözlük ah... Şimdi bir damacana suyu rahatlıkla içmek olacaktı.
Of be sözlük. Kulaklarımada vuruyor. Dağlara taşlara yazmak istiyorum sözlük! Hangi günahın bedeli bu?
baş ağrısıyla birlikte gelmişse vay ki vay halinize. öksürmek, esnemek özellikle yere eğilmek tarifi mümkünsüz ağrılara yol açar. kronik faranjit varsa serde sıklıkla yakalancağınız bir hastalık olacaktır. büyükleri dinlemeli, soğuk şeyler içilmemeliymiş demek ki, desen de içersin iyileşmeyi beklemeden.
boğazı yerinden söküp atma hissi uyandıran berbat ağrı/acı. sıcak içsen olmaz, soğuk içsen olmaz. yutkunmak da gereksiz bir eylemmiş aslında. en kötüsü konuşamıyorsun. birine kızıyorsun mesela bağıramıyorsun falan. tedavisi için önerilen yöntemlere bakıyorsun.. ballı süt.. yahu ne bal severim, ne süt içerim. bildiğin inek kokuyor. yok efendim gargara yapılırsa iyi gelirmiş. onu da beceremiyorum. pastil desen hikaye, kutu kutu kullandık bana mısın demiyor. geçmemek için inatlaşıyor namussuz!
tantum verde ile gargara yapmak, ılık süt içmek, bal yemek, 2 bardak nane limon içmek, tuzlu su ile gargara yapmak gibi bütün tedavi yollarından elim boş döndüm, ne yapacağım bilmiyorum. yutkunamıyorum bundan daha beter şey var mı?
araştırmacı doktorların antibiyotik ve benzeri ilaçlarla tedavisine pek gerek duyulmadığına dair istatistik verileri "ilaçların" bilinçsizce ve gereksizce kullanılmaması adına güzel bir adım. ayrıca boğaz iltihaplarında genellikle tatlı ya da agide şekeri gibi sert şeyleri emmek, tükürük bezlerini harekete geçireceğinden büyük faydası vardır. ayrıca ıhlamur da içilmesi önerilir.
2 gündür başımda olan hayat tecrübesidir. hayat tecrübesi diyorum çünkü bu seferki çok fena. google dan baktım aşırı şiddetli olanına akut faranjit deniliyormuş.
tedavisi doktor kontrolünde antibiyotikmiş ama ben almayacağım. gargara ve minoset ile geçireceğim ulan bu ağrıyı. birde yutkunmasam iyi olur. tükürsem mi?
geçtiğimiz cuma günü hafif belirtilerle başlayan ancak pazartesiden itibaren şiddetlice yükselen, yutkunmaya, yemek yemeye, su içmeye ve konuşmaya izin vermeyen, c vitamini olsun diye yenilen poetakal ve mandalinanın suyu ile temas edince insanı hoplatan, dün(salı) günü doktora gitmemle aldığım antibiyotik, ağrı kesici ve gargara ile 1 günlük tedavide hiç bir gerileme göstermeyen, şuan içinde bulunduğum açlığın, susuzluğun sebebi olan, sadece "yatıp uyusam" hissiyatı uyandıran ama işler yoğun olduğu için işe gelmeme engel olamamış bir hastalık. ağrısı kulaklarıma vuruyor resmen.
ama savaşıyorum, pes etmeyeceğim. *