bozuntuya vermemek

    18.
  1. 17.
  2. geçen bir eğitimdeyim.

    arada çay alacam kendime. cafe break önünde hem kağıt bardağa termostan sıcak su dolduruyorum hem de yanımdaki bayana laf yetiştiriyorum. sıcak suyun içine çayı salıyor sonra plastik kaşık yardımıyla içindeki poşeti bardaktan alıyorum. bu sırada sohbet devam ediyor. sıra şekere geliyor...poşeti açıp çayın içine döküyor ve kendinden emin bir şekilde karıştırıyorum. tam bu sırada sohbet ettiğim bayan şöyle diyor;

    - pardon ama çaya coffee mate eklediniz. bunu bilerek mi yaptınız?

    şaşırıyorum tabii. meğerse şeker yerine kahve kreması koymuşum çaya. tabii hiç bozuntuya vermiyorum. o'a bunu bilerek ve istiyerek yaptığımı çok güzel bir fizyon olduğunu bir gün mutlaka denemesi gerektiğini söylüyorum.
    1 ...
  3. 2.
  4. bir şey yokmuş gibi davranmak.

    misal, osurup sağa sola bakınmak.
    2 ...
  5. 7.
  6. 12.
  7. ani gelişen olaylar karşısında robot gibi tepki vermemeye çalışmaktır.
    0 ...
  8. 10.
  9. Vermediği bir o kalmış kızlar için sorundur.
    0 ...
  10. 9.
  11. lokantada şefim deyip elinizi kaldırdığınızda garsonun duymadığını fark edip başınızı kaşımaktır.
    0 ...
  12. 8.
  13. 6.
  14. içinde bulunduğu durumu çaktırmamaya çalışmak.
    0 ...
  15. 16.
  16. fotoğraf çekiliyorduk gözlüğümü çıkartıp çekildim sandım. fotoğraf çekildikten sonra etrafa bakındım gözlüğüm nerede diye sevgilime sordum. fark ettim ki gözümde çaktırma dedim güldüm ama babası bizi duydu ve gülmeye başladı ...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük