bozulmak

    4.
  1. bir şeyin stabil durumundan saçma sapan verim alınamayan bir duruma gelmesi. açık ve net.

    (bkz: gelmek)
    1 ...
  2. 3.
  3. kimi zaman kırıcı olabilecek kelimedir. iki arkadaş arasında dargınlığa sebebiyet verecek bir muhabetten sonra;

    - bozuldun mu?
    - hayır ya.
    - o zaman koyayım da bozul.
    0 ...
  4. 5.
  5. Kadınların yapamadığı şeytana, kadınlar yüzünden oyuncak olmak. Yani kadınlara oyuncak olmak. Zordur bozulmamak.
    0 ...
  6. 6.
  7. bozulabilme imkanı varsa bir şeyin, düzgünlüğü vardır demektir.
    0 ...
  8. 1.
  9. -kullanılan bir eşyanın çalışmaması, arızalanması durumu.
    -kötü duruma düşüp, hayal kırıklığına uğramak.
    -bakirelik ve bakirlik kaybı.
    -taze bir şeyin bayatlaması, çürümesi, tazeliğini yitirmesi.
    0 ...
  10. 2.
  11. birinin laf sokması
    birinin ayar vermesi
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük