bozulmak

entry7 galeri0
    1.
  1. -kullanılan bir eşyanın çalışmaması, arızalanması durumu.
    -kötü duruma düşüp, hayal kırıklığına uğramak.
    -bakirelik ve bakirlik kaybı.
    -taze bir şeyin bayatlaması, çürümesi, tazeliğini yitirmesi.
    0 ...
  2. 2.
  3. birinin laf sokması
    birinin ayar vermesi
    0 ...
  4. 3.
  5. kimi zaman kırıcı olabilecek kelimedir. iki arkadaş arasında dargınlığa sebebiyet verecek bir muhabetten sonra;

    - bozuldun mu?
    - hayır ya.
    - o zaman koyayım da bozul.
    0 ...
  6. 4.
  7. bir şeyin stabil durumundan saçma sapan verim alınamayan bir duruma gelmesi. açık ve net.

    (bkz: gelmek)
    1 ...
  8. 5.
  9. Kadınların yapamadığı şeytana, kadınlar yüzünden oyuncak olmak. Yani kadınlara oyuncak olmak. Zordur bozulmamak.
    0 ...
  10. 6.
  11. bozulabilme imkanı varsa bir şeyin, düzgünlüğü vardır demektir.
    0 ...
  12. 7.
  13. duzgun olan bir seyin yamulmasi.

    oyle dusunmemek lazim. omo reklaminda kirlenmek guzeldir der. hayata karismak lazim, izlemek yerine.

    ama kadinlardan aldigim iki iltifat cok kiymetli benim icin:

    -7 yasindan 18 yasina kadar her yaz gittigim adalet bakanligi kampi antalya:
    bir hakime beni yolda cevirdi ve dedi ki:
    -yillardir seni izliyorum. hicbir erkekle muhattap olmuyorsun. hep cok cicisin. o kadar guzel ve akilli ve ahirbasli bir kizsin ki tebrik etmek istedim.

    -9 yasindan 18 yasina her yaz 3 ay gittigim yazlik saros:
    en ortada sahilde oturan teyze cagirdi:
    -ben bu yazlikta olan biten her seyi gorururum. sen yillardir sana gelen butun cikma tekliflerini reddediyorsun. bu yazligin en hanim hanimcik, en agirbasli guzeli sensin.

    sonra mi?
    bozulduk.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük