Bu makinayı üreten firma gelip sizin işyerinize bırakıyor. Anahtar sadece onlarda. Haftada bir gelip kasayı açıyor Ve çıkan parayı yarı yarıya paylaşıyorsunuz. Tek gideriniz elektriği. Onun dışında bir masrafı Yok.
19. yüzyılda fransa'da icad edilmiştir.
ve avrupa'nın türklere ne denli nefret duyduğunun yansımasıdır.
türk kafasına en şiddetli yumruğu atan kazanır.
adamlar reel hayatta atamadıkları yumruğu, oyuncağa atıyorlar ve türk kafasına yumruk atmış gibi seviniyorlar.
demek ki atalarımız iyi tokmaklamış bunları ki nefretleri hiç geçmiyor.
ha bu arada, bu "türk kafası"na en şiddetli yumruğu da bir türk paşası atmış.
abdülaziz'in çıktığı avrupa seyahatinde paris sokaklarında bu oyuncağa rastlar.
tabi adının "türk kafası" olduğunu öğrenince üzülür, bozulur biraz da.
abdülaziz'in yanındaki halil paşa'da padişahın bozulduğunu anlar. padişahtan müsade ederek yumruk atmak ister.
makinenin başına geçen halil paşa öyle bir yumruk atar ki makinenin ibresi bir yana, topu diğer yana dağılır, makine parçalanır.
sonra da halil paşa padişaha döner ve;
"üzülmeyin sultanım, bu türk kafası değildir, türk kafası bir yumrukta parçalanmaz, bu olsa olsa avrupa kafasıdır" der.
