güner sümer'in yazdığı, türk tiyatrosunun klasiklerinden biri haline gelmiş oyun. aslına bakılırsa aman aman bir text olmamasına karşın size nedense bir anton çehov oyunu izliyormuşsunuz izlenimini vermektedir. sade bir anlatım tercih edilmiştir bu oyunda. olağanüstülükler yoktur yani.
1998 yılında bbt bünyesinde müşfik kenter rejisiyle sahnelenmiş ve orhan kemal aydın gibi saygı duyulası bir oyuncuyu tanımama sebep olmuştur.
2009-2010 sezonunda istanbul Şehir Tiyatrosu'nda oynayan, dekoru ve oyuncularıyla hayran bırakan, yaklaşık 3 saatlik, ayakta alkışlanası bir oyun. Yaşamdan hayatımıza sızmış olan düzensizlikleri konu ediniyor.
ışık, kostüm, dekor ve müziklerine hayran kaldığım, şu sıralar kağıthane sahnesinde oynayan harika oyun. gerçekten ayakta alkışlanası bir oyun diyebilirim.
gürol güngör ün şişenin dibine vurduğu oyun. oyun uzun, o kadar zaman sigarasızlık kafamıza vurmuş zaten, oyuncular fosur fosur içiyor oyun boyunca, rakının da dibine vuruyorlar. oh ne güzel istanbul be.
annelerinin ölümünden sonra yanlız kalan ve birbirlerini anlamayan üç kardeşin hikayesini konu alan, 1965 yapımı haldun dormen imzalı türk filmi. filmin oyuncu kadrosunda ise, ekrem bora, müşfik kenter, belgin doruk, salih güney, ayfer feray, metin serezli , nedret güvenç, bedia muvahhit bulunmaktadır.
“çalışmak, yoksulluktan, açlıktan ve hastalıktan başka bir şey kazandırmıyor insanlara. her şey aleyhimize. tüm ömrümüzü sabahın köründen gece yarılarına dek çalışıp didinerek tüketiyoruz. çirkefin, aldatmacanın içinde sürünüyoruz, kahroluyoruz. öte yanda ise başkaları çektiğimiz çileler sayesinde çatlayıncaya dek yiyor, içiyor, eğleniyor ve bizleri zincirli tutuyorlar, cehalet içinde bırakıyorlar, korku içinde yaşatıyorlar..”