öğrencilik yıllarında parometre * ile ölçülen hızdır.
ve bu hız ayın 7sine yaklaştıkça kaplumbağa hızına ulaşır.
her ayın 7sinde elli liralık banknotlarla yapılan para çekim işlemi * bozuk para kıvamına geldiğinde artık yapacak hiçbirşey yoktur. kafelerde yapılan o kahvaltılar yerini çoktan makarnaya bırakmıştır.
velhasılı öğrenciysen o parayı bozdurmayacan nereye kadar dayanabilirsen artık.
memurlar için bir başka entryde görüşünceye dek.
bozdurulan paranın harcanma hızı kişiden kişiye değişebilir. bazı insanlar, ihtiyacından fazla harcamaz. parasını bozdur sa bile geriye kalan para yerine göre iki gün, bile durabilir. fakat bazı insan, nasıl olsa bozdurduk deyip akşama kadar. harcar bir, bakmış cebinde para yok. bu olay tamamen kişinin, karakteriyle ilgili bir olay.
annem hurma çekirdeğini cüzdanına koy bereket verir dedi. 5 tane birden koydum kazara kapkaça uğrasam rezil olucam ama o bozdurulan paranın tükenme hızını durduramadım. (bkz: ışık hızından hallice)
bozdurulan paranın büyüklüğüne bakılmaksızın normal şartlar altında saniyede 50 kuruş olarak iupac tarafından belirlenmiş olup işin psikolojik fizyolojik ve biyolojik boyutu hiçe sayılarak belirlenmiştir. (bkz: atış serbest).
çok hızlıdır. sırf bu yüzden 2007 den beri para bozdurmuyorum arkadaşlar. okula giderken evdeki annemin verdiği plastik şişeye musluk suyu dolduruyorum okulda onu içiyorum. okulda her gün başka bir arkadaştan çay otlanıyorum cüzdanım evde kalmış kanka diyerekten.. gerekmedikçe onu da yapmam zaten.
yemekleri de okul kartımla yerim. akşam yemeğini de evde yerim.
asla sigara içmem. arkadaşlarım biraz cimrisin diyorlar katılmıyorum arada şımarıklık yapıp kendimi eti puf ile ödüllendirdiğim oluyor. bu arada mark biriktirmiştim. bozdursam kaç para olur acaba.. neyse ya bozdurunca bitiyor kalsın..
