bozcaada

    1.
  1. insanı kendine getiren son zamanlarda çok kalabalıklaşan tatil mekanı.
    Koreli de rakı balık
    Salhane de bira
    ah nasıl unutulur bozcaada.

    (bkz: sen de kimsin)
    11 ...
  2. 148.
  3. kış döneminde ortalama 500 kişinin ikamet ettiği ada. bazı hava şartlarında 3-4 gün feribot seferleri iptal oluyormuş.

    Bozcaada Chp belediyesi'nin yönettiği bir ada. ayrıca adada Beşiktaşlı popülasyonu oldukça yüksek. birçok mekanda beşiktaş'a ait bayram, herhangi bir söz, forma, atkı vs... asıl bir şekilde görebiliyorsunuz. ayrıca sokaklarda mutlaka beşiktaş forması ile dolaşan birileri göze çarpıyor. sırf bu iki nedenden dolayı bile 1 gün kalmama rağmen sempatimi kazandırdı.

    adada naylon poşet yok. marketlerde vs... poşet kesinlikle verilmiyor, yasakmış. alışveriş yaptığınız zaman kese kağıdına koyuyorlar.

    seyahat etmek açısından şu dönem oldukça mantıklı. hem araç trafiği, hem de insan akınına henüz uğramadığından ötürü park yeri de rahatlıkla bulabiliyorsunuz. yemek yiyeceğiniz bir mekanda da rezervasyon yapmak mümkün olabiliyor. fiyatlar da şu an için aşırı yüksek değil.

    günbatımı'nda güneşin batışını izlemek; lezzetli reçeller, peynirler, zeytinlerden oluşan muhteşem bir sabah kahvaltısı yapmak... bunları yaşamak için ramazan bayramından önce mutlaka ziyaret edin derim.

    ada oldukça rüzgar alan bir yer. tabir-i caizse pöfür pöfür, sürekli esiyor. ondan dolayı yazın da akşamları sıcaklığın pek bunaltmadığını düşünüyorum.

    kahvaltı için kapı 14, akşam balık yemek için nevreste'yi tavsiye ederim. konaklama konusunda da garden ada hotel'i tercih edebilirsiniz. hotelin kendine ait olan Habbele Beach'ten de ücretsiz yararlanabilme avantajına sahipsiniz. hotel ile beach arası 4-5 km civarında. ama tabi ki bunların dışında da bir sürü alternatif var.

    araba ile gidecek olursanız geyikli - bozcaada feribot ücreti gidiş geliş 80 TL. ek yolcu ücreti alınmıyor.
    yaya gitmeyi düşünürseniz, yolcu ücreti 7 TL.

    sefer saatleri: http://www.gdu.com.tr/Sefer/SeferDetay?SeferId=8

    cunda adası ile karşılaştırılabilir fakat cunda'da fiyatlar buraya göre çok daha yüksek ve denize girebileceğiniz yerler daha kısıtlı. burada her koy ayrı bir güzellik barındırıyor, denizi biraz soğuk olabilir ama yazın zaten serinlemek için girildiğinden ötürü, çok rahatsız etmeyeceğini düşünüyorum.

    ev fiyatları uçmuş durumda. kiralar 2500 TL'den başlıyor, 150 metrekare civarında müstakil bir ev almak isteseniz 1.3 milyon TL'den başlıyor. sonuçta kışın ortalama 500 kişinin ikamet ettiği, 5-6 ay insanların tercih ettiği bir adada bu rakamlar biraz bana aşırı geldi. ama tabi arz talep meselesi, yapacak bir şey yok. alıcı buluyor ki insanlar da rahatlıkla bu rakamları çekebiliyor.

    bu arada ata demirer hala adada yaşıyor, sürekli battı balık isimli restoranda takılıyor. aklınızda bulunsun...
    9 ...
  4. 141.
  5. Yalan soyleme entry giriyorsun.
    5 ...
  6. 8.
  7. dünyanın en güzel adasıdır,heredot ada için tanrı insanların ömrü uzasın diye burayı yarattı der.
    5 ...
  8. 147.
  9. Bir ömür yaşanır burada.

    Adaya kapanıp günlerce yunan ve roma tarihi üzerine araştırma yapmak isterim.
    5 ...
  10. 32.
  11. Denizler Tanrısı Poseidon Truva Savaşları sırasında atlarını bu düşlü adanın koylarında dinlendirirdi:

    "Denizin diplerinde, ta en derinde
    kayalık imroz Adası'yla Tenedos arasında
    bir mağara vardır. Adaları titreten işte buraya
    indirdi atlarını, söktü koşumlarını,
    tanrısal yemlerini attı önlerine
    toynaklarına kırılmaz, açılmaz zincirler bağladı-
    ki beklesinler burada efendilerinin dönüşünü;
    sonra tuttu Troyanın yolunu."
    Homeros, Ilyada
    5 ...
  12. 134.
  13. bozcaada deyince aklıma o ünlü şarap mahzenlerinin yaydığı harika koku gelir. şarap içmeseniz bile, sırf o koku için bile gidilesi bir yerdir, o koku ah keşke parfüm olsaydı dersiniz, mest olursunuz.

    ayazma diye gönlümde taht kurmuş bir plajı vardır ki dünya üzerine görebileceğiniz en ince kuma sahip, hayli geniş sahil şeridi ve buz gibi berrak suyu olan.

    kötü yanı, bu kadar soğuk ingiliz yazlıkçıları da başka hiçbir yerde görmedim. yunanistan ve bulgaristan göçmenlerinin de uğrak yeridir burası. her lafın başı "more", "mari" dir zira.

    yalnız halkı biraz paragöz. her ne kadar kamp vesileyle gitmiş olsam da, gözlemlediğim kadarıyla, ufacık odaya 5 yıldızlı otel odası fiyatı çekmekte bir sakınca görmüyorlar.

    sevgiliyle eylül´de bağ bozumu festivaline gidilmek istenen yegane yerdir bozcaada.
    6 ...
  14. 83.
  15. yıllarca gittim geldim, konakladım bu adada.

    2009'dan beri gitmiyordum. son 2 yılda hakkında çok şey duydum, "ben söylemiştim" dedim birçok kişiye. çünkü adaya yönlenen "istanbullu" akını bugünlerin habercisi gibiydi. ama yine gaza getirilip uğradım geçen hafta...

    istanbul zihniyetinin girdiği hangi toprak adam olmuş, özünü kaybetmemiş, yozlaşmamış, içine sıçılmamış ki? bundan 4-5 sene önce adadan toprak alan birkaç kişinin "var ya aslında kuracaksın filoyu, belediyeden izni kaptın mı ayazma taraflarında hız motorları, jet skiler yardıracaksın" dediğini duymuş, pek de şaşırmamıştım.

    şimdi otellerin ve restaurantların çoğu istanbullu işletmecilere ait. fiyatlar 4-5 sene öncesinin 3-4 katı, evet evet %100 falan değil %300 artmış konaklama, yeme-içme ücretleri. diğer yandan adanın halkı da görüp görebileceğiniz en aç gözlü insanlardan oluşmaktadır. kıç kadar evlerini pansiyona çeviren mi ararsın, o leş gibi ortak banyoları-tuvaletleri olan pansiyonlar için fahiş fiyat çekeni, 2 dilim dandik peynir ve uyduruk reçel koyup "butik ada kahvaltısı" diye kakalamaya çalışanı mı sorarsın. millet bir halt var sanıp konakladığı için havaya girenleri, oda kiralamadan önce sorguya çekmeye çalışanları, kireçle boyanmış iki boktan testiyi dekor yaptığı için tasarımcı havalarına giren fularlı yarı okumuş mahalle dilberlerinin "butik pansiyon işletmecisi" havalarını falan saymıyorum. yeterince sabrı olan gider kendi görür...

    çarşıya gidersin çin malı gemi, değirmen, rüzgargülü maketlerinin üzerine pilot kalemle "bozcaada" yazıp hediyelik eşya adı altında kakalamaya çalışan yüzsüzlerden tut, üç kuruşluk incik boncuk için "el yapımı-ada işi" gibi uyduruk söylemlerle 50-60 tl çekenleri görürsün. şirince'de en kralının şişesine 20 tl vereceğin şarapların 3.kalitesi için 3 kat para isteyenler, ayazma sahilinde paçalı donla gezip şezlong kiralamaya çalışıp, kiralamazsan kavga çıkaran kekolar, mantar gibi türeyen, içinde hareket etmenin ve nefes almanın güçleştiği kıç kadar barlar, sahile konuşlanıp uçuk fiyatlara ege coğrafyasında yiyebileceğiniz en dandik balıkları ve karidesleri suratınıza fırlatırcasına servis eden restaurantlar, "ay aman pek de butik, pek de otantik" havasına kendilerini zorla inandıran tipler, gün batımında şarap içmek için artık rüzgargüllerinden epey bir uzaklaşmış bir toprak birikintisine toplanıp dibinde iki parmak tortu olan şaraplardan içen insanlar...

    hepsini bir araya koyunca ortaya çıkan, butik ayaklarına kalitesizliğin ve bayağılığın mis gibi pazarlandığı yoz ve dandik bir kara parçası oluyor.

    gerçek ege mutfağı, ege havası, ege sıcaklığı ve samimiyeti falan arıyorsanız direksiyonu çeşme tarafına kırın. gidin eski foça'da mis gibi dinleyin kafanızı, bu komediye dahil olmaya değmez.

    reçelini sktiklerim...
    4 ...
  16. 127.
  17. ortamı güzeldir ama insanı tipik köylü kurnazıdır, kazıkçıdır..
    sakızlı muhallebesini ve nohutlu ekmeğini mutlaka deneyin..
    rüzgar türbinlerinin oraya çıkıp gün batarken şarap için..
    bazı haftasonları şarap fest. gibi gibi etkinlikler oluyor o da güzel oluyor kımıl kımıl bir ortam..
    denizi soğuktur, deniz gibi denizdir öyle çorba gibi değildir..
    yer yer datça-bodrum sokakları havasını alabilirsiniz..
    özetle gidip 2-3 kalınmalıdır mutlaka..
    4 ...
  18. 6.
  19. denizi ile ilgili aklınıza gelen butun olumlu seyleri soyleyebilirsiniz.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük