ne güzel olurdu kış geceleri, boooooza diye bağırırdı sokakta geçerken. koştur koştur mahalle sonunda yakalayıp bir litre alırdık şanslıysak. genelde bütün bozacılar huysuz olurlar, manisada bir amca vardı postanenin orda duruyordu eskiden ne ters adamdı be.
boza satmak için gecenin körü olmasını ve hava ısısının eksi bilmem kaç olmasını bekleyen meslek erbaplarıdır. ayrıca o eksi bilmem kaç derecede dötleri donmadan bu mesleği nasıl icra ettikleri de günümüzde bir şehir efsanesi olmuştur.
86 döneminin özellikle bursa yeşilyayla dolaylarında ilkokul dönemlerinde kış aylarında sokaktan geçerken ebeveynlerine ''nooluurrr nolurrr'' gibisinden yakarışlarıyla evden kaptığı en kocaman kap ile ''bozacı amcaaaaaaa, duurr bekleee'' diyerekten boza aldığı sevecen kişi. Ayrıca o dönemde bozacıların sırtında boza tenekelerini taşımak için uzun bir sopa ve geldiğini belirtmeleri içinde bir çanları vardır.
belkide 10 senedir mahalle aralarında sesini duymadığım ticari insandı kendisi bugüne kadar, ama o da ne dışarıda bas bas bağırıyor lan adam "hayde bozaaaa" diye vay be özlemişim ulen bozacı seni belkide eskiyi hatırlattın bana ondandır...
Son yıllarda iyice görünmez olmuş amcadır. Kendiyle beraber kış günlerinin o pantolon paçasına yapmışmış karlarını, beyazımsı gecesini, soğuk kokusunu, sıcak huzurunu da götürmüştür sanki.
istanbul da sokak bozacılarının potansiyelini biri keşfetmiş olmalı. her akşam seslerini duymaktayız.
az buz bi kazanç bırakmaz. litresi nerdeyse 20 tl.
Kırk yıl düşünsem bozacının sokağımızdan geçeceğini düşünemedim. Bozaaa diye bağırıyordu. Neden garip geldi bilmiyorum. Belki eskiden filmlerde gördüğüm içindir. Resmini çekip atmak istiyordum farkedip yanlış anlar diye çekemedim. Kusura bakmayın.
az önce geçti sokağımdan.
annemle babam ''ay nostaji!!'' diye cama yapışırken ben ankara'nın şu ayazında gecenin bir vakti onu çalışmaya zorlayan şeyi düşünüp üzüldüm. ve anne babam ''ne bekliyordun ki boza kışın içilir'' dedi -.-
yine de gözlerim doldu öyle kocaman bakır kapları şu saatte para kazanmak için taşırken görünce. sokağın sonuna geldiğinde de kimse almadı. öylece baktı arkasına...
not: evet ağlıyorum şu an. lütfen dalga geçmeyiniz.