Hani o beyaz, yarı saydam ten altından gülerken damarlar gözükür,kızın kokusuna şampuan kokusu karışır ya. . . Hani hafif kızaran yanaklar, bir ova düzlüğünde gıdıyla buluşur ya. . . Hani omuzlara ulaşan incecik kaslar, sola bakarken belirir ya. . . işte öyle bir şey.
bugün öğle saatlerinde okulumun servisine(hacettepe - beytepe kampusu) bindiğimde farkettiğim his (mi desem, hastalık mı desem bilemedim). bir anda dayanılmaz geldi önümde oturan kızın gerdanı.. kokusunu hissetmek istedim, yaklaşmak istedim.. o bölge benim için tek yerdi. o an. tek mutluluk orasıydı benim için. şiir de yazardım, müzik de bestelerdim.. hikayeler, senaryolar da..
insanda güzel boyunları baş ve vücut arasından ayırıp hep yanında olsun isteği uyandıran fetiş. o yumuşacık güzelim boyundan nasıl ayrılacağını bilemez insan. bu fetişin tek sinir bozucu yanı; kışın saklanan merak edilen boyunlardır.
güzel bir boyunda boyun kemiğinin belirginleşmesi ve ortaya çıkan çukurun eşsiz güzelliği tarif bile edilemez.