500 yıllık mazisi olan bir yahudi hamurişi-si olduğunu öğrenmiştim - arkadaşlar da belitmişler zaten.
hevesle ilk ısırığı aldıktan sonra, çatır çutur dökülüşünü görünce, pek de lezzetli bulmayınca, 500 yıldır devasa depolarda saklanmış bir yiyecek mi olduğu, bundan dolayı mı bu kadar bayatımsı olduğunu sorguladım kendi içimde.
ancak izmirliler çok seviyorlar, laf ettirmiyorlar.
izmirli arkadaşlardan methini çok duyduğum, bu sabaha kadar tatmamış olduğum bir şey. bir şey diyorum zira tanımlamak için kelimelerim kifayetsiz kalıyor ne söylesem eksik sanki halbuki kendisi de eksik zaten, hamurdan başka bir şey yok ama çok lezzetli. dün itibariyle sipariş verdiğimiz boyoz, taş fırının sıcak bağrından kopup, varanın soğuk koltuklarında sürdürdüğü 8 saatlik yolculuktan sonra elimize daha doğrusu midemize ulaştı, çok mutluyuz, bakın sırıtıyoruz. *
üçgen peynir ve plastik bardakta çay ile çok iyi giden, insanı zevkten zevke sürükleyen izmir ürünü. inanılmaz kendine has bir tadı vardır. yemeyenlere şiddetle tavsiye edilir.
olsa da yesek be gecenin 2 sinde.. yemeyenlerin çok şey kaçırdığını düşündüğüm izmirimin en güzel şeylerinden biri.. [kızlarıyla beraber tabii] eğer yolunuz düşerse buralara, mutlaka bi tadına bakın.. vallahi canım çekti ha.. sabahlayıp fırına gitmeyi düşünüyorum.. *
aslında nefret etmem gereken tadına doyulmaz izmir'e has bi çeşit böörek. gece yemesi ayrı bi hoş olur. Özkanlar migrosa saat 12de fırından taze gelen bu göbek yapıcıları, yanında boyozcu hüseyin abinin taze demlediği çay ile 5-6 adet yenir. eğer boyoz sıcak ve az yağlı ise ve dahi muhabbet edecek bir dostunuz varsa bu rakam 10-12ye çıkabilir. dikkat edilmesi gereken husus bu saatte yedikten sonra hemen yatılmaması. yoksa çok sağlam bir göbek yapıyor. unutmadan bide yanında yumurta da olmalı. ki bunu hüseyin abimiz getiriyor.
özkanlar migros un önünden her hafta sonu 3-5 tane alıp, eve gidene kadar (bilgi dersanesine ve danacı ya yakın) tükettiğim ve ev arkadaşımın ''noldu lan boyozlara demesiyle birlikte'' aniden '' gene mi'' diye bağırdığı, şahane yiyecek.
benim gibi 9 sene izmir de kalıp sonra ankara köyü ne gelenler için artık lüks olmuştur. allah aşkına o özkanlarda oturan yazar kardeş, bu hafta sonu benim için de bitane götür. olur mu?
izmir'imi özleme sebeplerimden sadece biri. izmirli'yseniz kahvaltıda ne yesem diye düşünmenize hiç gerek yok zira bunlardan bir kaç tane, çay ve tercihe bağlı olarak haşlanmış yumurta işinizi fazlasıyla görür.
bir kaç gün önce izmir'de sıcak sıcak yerken, şimdiyse sardığınız poşetten çıkartıp başka bir şehirde yiyorsanız boğazınızda düğümlenenen, gözlerinizi yaşartan, düpedüz izmir kokan börek..
çay ile orgazmik bir zevk yaratan börek. aslında börek de değil. çok ince açılmış, hamurlar bütünü. sabah erken kalkıldığında evde yiyecek bir şey yoksa büyük bir zevkle tüketilebilen şey.
2 kere gittiğim izmirde yediğim, tadına hasta olduğum, sevdiceğimin sevgililer günü hediyesi olarak izmirdeki kuzeninden kargoyla yollattığı ve benim afiyetle yediğim orgazmik yiyecek. olsada yesek.*
kız arkadaşınız izmir'den istanbul'a üniversite okumak için geldiyse şayet; istanbul'da satıldığı bütün yerleri araştırıp öğrenmeniz gerekmektedir. belki tadını sevmezsiniz ama kız arkadaşınız sevdiği için yemek durumunda kalabilirsiniz.