mademki gecemiz oldun, kıçımızdan çıkıp dilimize kondun yazalım hakkında birkaç şey. Yaş itibariyle geç tanıştım ben seninle. Anamın aldığı beyaz sliplerle geçti gençliğin güzide zamanları. o zamanlar pek bilinmezdin sen, kızlar da görünce taşak geçmezlerdi bizimle. Sonra öldürdük beyaz slipleri sen geldin diye. Öyle çok alıştık ki seni insanlara göstermeye, mesaj kaygısı bile güttük. Neler yazdık üzerine, neler çizdik. Kahkahamızdın da sen, dünya aynıydı. Sana gülen kız yine gitti, ayağımda slip varken de gitmişti zaten. Sorun sen değilsin, alınma.
kanat atkaya hatırına hala alıyor olsam da kapak kızları konusunda fhm' in çok gerisinde kalmaya başladı, ayrıca pozlar da çok klişe ve sıradan. bir de bunların üzerine içerik olarak da kendini tekrar etmeye başlayınca, saçma sapan röportajlara yer verip geçmişteki orjinalliğini kaybedince benim gibi bir fanını bile fhm' e kaptırmasına ramak kaldı.
eger pantolon ya da sort icinden giyilmeyecekse, evet gercekten rahattir. yazlari yatarken cok rahat ve serin oluyor. ama pantolon icinde gercekten cok rahatsiz edici. hele tasaklar iriyse cok cok daha rahatsiz ediyor.
boxer dendiğinde 'erkek iç çamaşırı'ndan çok bende eski bir anımı çağrıştıran giysimsidir. sene 2006 civarı, yazarımız çok küçük bir tatil kasabasının çok küçük bir bölümünde tatil yapmakta. bir aile pansiyondan bir oda kiralamış, 18 yaşlarında da bir kız var yanlarında. bir iki gördüm bunu giyim tarzı değişik geldi falan. sonra bir gün yaklaştımda ne göreyim, bu hanım kızımız erkek boxerının önünü dikmiş şort olarak kullanıyor! hay bin kutup ayısı deyip yan yan kaçtım oradan. olayın komikliğine mi yoksa kızın zekasına mı hayret edeyim bilememiştim. bu da böyle bir anımdır.
aziz milletimizin ahlakı bozulmasın diye sansür yiyerek erişimi engellenen internet sitesine sahip dergi.
hiç okudum mu, hayır.
ülkenin ahlakını kendilerine görev edinenler için ahlak kavramı kutsal bir güç veriyor elbette. rtük eliyle tvleri, btk eliyle interneti kafanıza göre keser biçersiniz. karşı çıkan olur da "özgürlük" naraları atan olursa bir adet arıncı üzerlerine salarsınız: "ne yani? siz pornocu musunuz?" dedikleri andır sözün bittiği an. cevap veremezsiniz. çaresizlikten değildir o, ne söyleseniz anlayamayacaklarındandır. aklı melekeleri yeterince gelişebilmiş ülkelerin vatandaşları kendileri ve çocukları için neyin iyi, neyin kötü olacağını bilecek yeterlilikte ve düzeydedirler. tutup da onları birilerinin ya da bir devletin küçük düşürmesine ya da ebleh yerine koymalarına ihtiyaçları yoktur.(!)
bu yeterlilikten ve düzeyden yoksun halkları ise yasak adı altında "terbiye" edersiniz. bakınız şekil a. öyle bir toplum yaratmışsınızdır ki; yasağı dahi özgürleşmek olarak anlamlandırabileceklerdir. ve siz de o cehaletin bereketli mi bereketli tarlasını gönlünüzce yüzyıllarca sürebileceksinizdir.
arkadaşınız evinde otururken karşı odada kendini kaybetmiş bir şekilde bilgisayar oyunu oynayan ev arkadaşının bir anda boxerla odadan fırlaması üzerine neye uğradığınızı şaşırırsınız.