sadi'nin güzel bir kitabı. içinde çeşitli hikayeler var. bu hikayeler kıssadan hisse almak için yazılmış. iyiliğe sevkeden, faydalı hikayelerdir bunlar. sadi'nin diğer bir kitabı için (bkz: gülistan)
bostan'ın aslı buğu-istan dır. buğu koku anlamına, istan yer anlamına, buğuistan da kokuların bulunduğu yer anlamına gelir. bu kelime eski devirlerde güzel kokulu çiçek bahçeleri, gül bahçeleri için kullanılırken, şimdilerde sebze bahçeleri için kullanılmaktadır.
Evin sebze ihtiyacını karşılamak için oluşturulmuş bahçedir.
Taze salatalık kokusuyla babannemin bostanında geçirdiğim saatler geldi gözümün önüne. Yavru balık sandığım kurbağa larvalarıyla oynayıp kavuran güneşin altında 'aman oraya basma yavrum' diyen tombik kadının güleç yüzüyle geçen saatler... Fasulyenin yaprağını koparıp yakamıza yapıştırırdık. Altı yaşında bir çocuk aklıyla kanallara motorun tazyikle akıttığı buz gibi ırmak suyunun önüne dururduk. Bıraksalar sıcaktan beynim kaynarken serin suyun ayak bileklerime köpürerek çarpışını saatlerce izlerdim. Sudan ayaklarımı çıkarınca kırmızı lastik pabuclarımı giyerdim. Eve gidene kadar ayakkabıdan gelen 'foşurt gıcırt, foşurt gıcırt' sesleriyle eğlenirdim. Ne kadar gülerdin ela gözlü tombik kadın, köydeki çocuklara özenmemize.
Sen gittiğinden beri ne bostanın tadı var, ne de girişindeki dolapta üç torununun kırmızı lastik ayakkabılarının durduğu yıkık dökük kerpiç köy evinin...