çiçek böcek ve bilhassa araba resimleri favorilerimdi bir zamanlar.. sonra büyüdük ne boş ders kaldı, ne de bişeyler çizecek bir defter.. *
(bkz: içerken entry girmek) **
bir derste arkadaşımın salak salak konuşması üzerine bende defterime şuan kapı açılsa ve uzaylılar gelse şu salağı * alsalar yazmışım. of ulen adamı nasıl daraltmış ki uzaylılardan yardım beklemişim.
sene 1994. orta 2deyim. hala ne yazildigini bilmesem de, arka sirada oturan 3 salak deftere bir seyler yaziyorlar. bunu da nobetci ogretmen goruyor. bunun uzerine sinif ogretmenimiz bizi azarlamisti ve de kusmustu. fen bilgisi ogretmenimizdi bir de. kadin gelip sinifa masasinda oturup, baska isler yapip duruyordu, bizle de konusmuyordu. bu boyle bir bucuk hafta devam etti. sonra biz 66 (sinifta 66 kisiydi) tane kirmizi gul ve bir beyaz gulden olusan koca bir buket yaptirmistik da kadina yollamisti. kadin da insafa gelip bizle konusmaya ve dogru durust ders anlatmaya baslamisti.
hey gidi gunler. simdi ortaokul grubumla o gunleri dusunuyoruz da baya salakmisiz biz ya, 66+1 gul alacagimiza bir kilo cikolata alip vereydik kadina yeterdi aslinda.
dolu derste defteri açmayan adam boş derste ne yazacakmış deftere? in aşağıya top oyna, ne bileyim okuldan kaç, kravatı cebine koy, plazadan çıkmış yarı hollywood yıldızı gibi takıl. güzel şeyler bunlar. boş dersler yani.
bir a4 defter kağıdına akla gelen bütün yabancı ve türk futbolcular piyasa değerleriyle yazılır. forvet, orta saha, defans ve kaleci olarak 4 başlık altında en pahalısından en ucuzuna futbolcular yazıldıktan sonra, belli miktar bütçe ile en iyi kadro oluşturulmaya çalışılır, saatlerce ders nasıl geçtiği anlamadan bitirilir.
zaten listenin hazırlanması en az 2-3 saatlik dersi yer. ayrıca bir kere hazırlanan liste defterin arasında hep saklanıp, farklı bütçeler ile farklı kadrolar oluşturularak uzun süre işlevini korur. 2-3 kişi birlikte zaman geçirebilir. ders aralarında ise kimin kadrosu iyi tartışması yapılır. kazananı yoktur.
''gfb ulan'', ''ne para ne de pul alayına gider istanbul'', ''efsane maraton'', ''tek reis sefa reis'' tarzında yazılar yazmışımdır hep hala açıp bakarım bazen hüzünlenmiyor değil insan.
bazı hocaların ve sınıf arkadaşlarını karikatürü çizilir. daha sonra başka derste aynı havayla devam etmek istenir. hoca nasılsa o kağıdı bulur ve anlam vermeye çalışır. sonra arkadan biri atlar :