borç

    46.
  1. 44.
  2. Abi kimseye borç vermeyeceksin, ne gerek var kardeşim ilişkileri zedelemeye. Borcu istesen bir türlü istemesen bir türlü. Borçludan çok alacaklıyı düşündüren mevzu. Arkadaş biz istemeye utanıyoruz adam vermemeye utanmıyor.
    5 ...
  3. 40.
  4. "Taş taşıdım, demir taşıdım, Ama borçtan ağır bir şey görmedim."

    Hz. Ali
    5 ...
  5. 21.
  6. iğrençtir.
    sıkıntı verir.
    uykusuz bırakır.
    mutluluktan çalar.
    eziyet eder ve ettirir.
    inşallah kimseler kalkamayacağı kadar batmaz.
    3 ...
  7. 14.
  8. ödenmediği takdirde insanın sinirlerini yıpratır. en sonunda "başımın gözümün sadakası olsun" der peşini bırakırsınız.

    unutulmak istemiyorsanız bir insandan borç alın sözü doğru galiba.
    3 ...
  9. 10.
  10. alan kiside sahte mutluluğa, veren kiside sahte sevecenlige neden olan durum.
    2 ...
  11. 22.
  12. 1.
  13. Bir kişi veya kuruluşun, bir diğerine karşı, genellikle daha önce alınmış belirli bir paranın, ana para, faiz ve öteki ödentilerle beraber geri verilmesi şeklinde yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülüktür. Tarafların anlaşma şekline göre, bu yükümlülüğün yerine getirilmesi veya karşılığında bir hizmetin görülmesi şeklinde olabilir.
    2 ...
  14. 13.
  15. şu zamanlarda yiğidin kamçısı değil celladı olmuştur. (bkz: yoksa paran vardır kumbaran)
    2 ...
  16. 27.
  17. ölenin arkasında borç bırakmaması gerektiğinin ne kadar önemli olduğuna dair bilgi:

    https://twitter.com/Hadis...status/310683286357831681

    allah ruhumuzu tüm borçlarımızı eda edilmiş halde alsın. veya ölümümüzden sonra borçlarımızı ödeyecek ve helallik alacak kimseleri musahhar etsin. amin.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük