Geçen yıl dayımla parka gitmiştik. Orta yaşlı bir kadın yanımıza gelmişti.
"Ben bir anneyim, kocam hapiste, çocuklarım evde üşüyor" diye para istedi.
Sonradan öğrendik ki, bu kadın evini kumarhane olarak kullanan, türlü yollardan para cukkalayan bir sahtekarmış..
Bu insanlara ne demek uygun düşer bilmiyorum..
şaka maka hükümet yine iyi küfür yedi adam sayesinde. o değil de normalde sahtekarları iyi seçerim işimden dolayı lakin ben bile anlayamadım. adam pro.
Yürek burkan, iç dağlayan çığlıktır.
izlemedim, izleyemem lakin kaldıramam.
Gerçek ya da değil, tartışılması gereken konu bu değil, yetişkin, eli, ayağı tutan bir insanın neden ve nasıl bu raddeye geldiğidir.
En yakınımızda, kardeşimizden, can dostumuzdan bile borç isterken nasıl eğilip büküldüğümüzü, rahatsız olduğumuzu bir düşünün, kaldı ki bu adam ülkenin gözü önünde, tüm toplumdan borç istemiştir, hiç tanımadığı, yüzünü görmediği, adını bilmediği insanlardan...
Hiç kolay değildir bunu yapmak.
Çaresizlik ayyuka çıkmış demektir, bıçak kemiğe dayanmış demektir, tutunacak dal kalmamış demektir.
Bunu söyleyen adam, norveç vatandaşı ya da isviçre vatandaşı değildir, türk vatandaşıdır.
Garibanın, yoksulun, bol olduğu ülkenin vatandaşı...
Bu yüzdendir ki eleştirip, ayıplamadan evvel önce mantığı devreye sokun, yüreğinizi harekete geçirin, empati denen o şahane şeyi çalıştırın...
Bir de siz vurmayın, yazıktır, günahtır, ayiptır!
Ve son olarak, fuck the system!!!
Yazık insanlar eskiden iş istiyorum diye kendini yakardı adliyelerin önünde artık her şeyde hakkimizi bulamadıkça elimizi çekiyoruz iş borç istiyoruma varmış.
Yakında ekmek istiyoruma, yasamak istiyoruma düşer bu istekler.