kaynaklarını sınırsız hale getirebilirler.
borsada kaynak nedir?
mal ve nakit.
elbette gerçek anlamda sonsuz kaynakları yoktur ama ellerindeki malı sürekli çevirerek, malları bitince açığa alış satışlar yaparak ve dahi yedek akçelerini kullanarak, her kademede alış satış yapabilirler.
tabi usta olanları.
tabi ki siz denemeye kalkmayın.
onlar borsada 100 kere düşmüş kalkmış insanlardır.
ha bi de cumartesi, pazar canları çok sıkılır.
borsa yatırımı kadar, heyecan verici ve uzun vadede faydalı bir iş yoktur ve tabiki, üzüntü vericidir de.
yani her şey var.
ne güzel di mi?
holandalı, daha sonraki günde, hayli temkinli olarak. az aşağı az yukarı yaptırdı.
bende epey kaat var tabi.
şimdi buradaki olayın tam tanımı, rakibin, planlarindan faydalanmaktır.
özellikle belirttim. ilgilenen dustur çıkarır kendine, belki.
neyse
adam büyük ihtimalle dedi ki bu bir balık değil, cenavar. *
lakin hem onun hem benim yaptigim alim satimlarla epey oynak hale gelen kaat başka cenavarların da ilgisini çekmiş olacakki, alımlar gelmeye başladı.
3-5-8
ben 8 oldu mu bağlasan durmam. kaatları havalara sactım.
tahminen 100 verip 105 aldigim bi olaydi.
o beş guldenle gidip holanda piyniri aldıydım.
türkiye de olsam adana yirim ama oranın adanaları bizimki gibi olmuyori lastik gibi.
taağtacılardır.
holandali adam, ertesi gün benim ortalamaya getirdi . öyle bekletiyor.
ertesi gün de öyle.
dedim acik oyniyim şunla.
ortalamamin 3 kademe yukarısına az bi miktar satış yazdım.
2 ve birinci kademelere de bi miktar satış yazdim.
sonra aktif fiyattan mali az az çakmaya başladım.
bakti satiyorum bir daha düşürdü. almadim. bir daha düşürdü almadim. sonra iki kademe daha düşürdü.
başladım ateşe. 5 füze attim hedefe.
bakti aliyorum. ortalamamin üzerine çekti. benim yazdigim satışlar gerçekleşti.
bam bam virdik eline kaatları.
herif o gün tek hareket daha yapmadi.
dvm ederiz anlatmaya.
bi gun dedim şu holanda borsasına bi bakem. tahtacıları nasıl, uyanıklar mi dinamikler mi e alırsak 3-5 gulden de cebe atarim dedim.
epey eski hikaye.
neyse baktım bi tane canevar gibi kaaat buldum.
iner de çıkar da.
ilk atışımı yaptım. tahtacı hemen kendini gosterdi.
herhalde dedi ki bi balık tuttum. çekeyim balığı.
ilk alışımdan hemen sonra -2 felan oldu.
dedim madeni buldum.
hemen zararına elimdekilerin yarısından azini sattım.
holandalı tahtacımız, büyük ihtimalle kayfesinden bi yudum alıp, neden biraz daha kazanmıyorum ki diye düşünmüş olacakki kağıdı -3 felan getirdi.
bilmiyor ki pilot tek atışlık iş yapmaz.
laaaaak diye sattığımın 3 katını aldım. tabiki bir üst kademeye yazıp apışıp kalmasıini sağlıyorum.
o gün maliyetim kapaniş fiyatı ile başabaş gibiydi. belki çok az eksisi olabilir. önemli değil.
devamini da anlatırım.
bak haklarını yemeyelim.
çok şahane kağıt idare edenleri de vardır.
öyle bir indirir çıkarırlarki ne alabilirsin ne satabilirsin. öööyle izlersin.
sizde büyük bir tüyo olsun en büyük yardımcıları 50 günlük ortalamalardır.
50 günlük ortalama diyip basit görme.
50 günlük ortalama, 50 gündür bu kağıdı alanların maliyetini gösterir.
bu ne demektir?
kağıdı 50 günlüğün üzerine çıkarmazsan kimse karli olarak satamaz. yani senin kağıdını taşırlar.
ve 50 günlüğün altına düşürmezsen kimse maliyet düşüremez. kağıt almak isteyenler hep senin karla sattığın kağıtları almak zorunda kalırlar.
çaktın mı köfteyi.
50 günlük ortalama çok ciddi bir ortalamadır.
o ortalamayı kolay kolay hiç bir spekülatör oluşturamaz. anonim ve dolayısıyla gerçek bir ortalamadır.
ve tabiki bu yazdıklarıma bakıp yatırım yapmayın. tavsiye değil, muhabbettir. batarsınız ya da çıkarsınız.
geçen gene alaman borsasında birinin başını öyle bir döndürdümki insanlarıdır.
arık adammıydı kadınmıydı bilemiyorum tabi. yapışmışım kendisine, hareketlerini öyle bir sezinliyorumki, adamın kağıdı vurduğum yerden düşüyor, desteklediğim yerden zıplıyor.
deli oldu kendileri. bıraktı işi gücü senet öyle hareketsiz kaldı.
bekliyorum ben de. daha doğrusu ben beklemem, daha 10 bin tane senet çeşidim var ne bekliycem, onları alıp satıyorum.
kapanışa 10 takka felan kaldıydı biliyonmu.
lan adam yeminle kesin delirmiş o an.
fiyat öyle bir iniyor çıkıyorki yeminle rakamların hızla değişmesinden fiyatı göremiyorsun.
lakin gariban tahtacımız bilmiyor ki pilot un fiyatları görmesine bile gerek yok. fiyat pilot a gösterilmiyorsa demek ki pilottan kar kaçırılıyor ve pilot hiç bir kari kaçırmayı sevmez.
tak tak tak girer emirleri ve sonunda o fiyatlara gelen kağıt pilot un cebini doldurur.
pilot gece görüşünü de ustaca kullanır. hani fiyatları göstermiyorlar ya o açıdan gece görüşü.
yoksa gece borsa felan yok mulumaliniz.
geçen haftalarda alman mıydı fransiz mı hatırlamadığım bi borsada kağıtlar arasında turluyorum.
üç beş frank alıp çıkıcam ha. amacım tahtacıları kırıp üzmek değil.
lan baktım kağıdımın biri 3 aya yakın bi süredir düşüyormuş.
kendi kendime dedim mösyö/er ne iş?
kağıdı niye eziyon.
alırsın bunu ele. turmak istediği fiyatında altına satışlar yazmaya başladım.
o bi kademe yukarı çekiyor ben bi kademe alttan satıyorum. o yükseltiyor ben satıp düşürüyorum.
lan dedi bu adam kağıdı pic edip dipten alacak galiba.
bastı tavana.
bir çaktım tavandan yarısını. afalladı mösyö. kağıt o günkü karını verdi ani satışlarla.
bir daha asılırsın dipten. gene tavan.
aldım franklarımı çıktım siteden. doğru ulu ya.
lan mösü niye böyle yapıyorsun 3-5 frankı çok mu görüyorsun pilota.
havayla çalışmıyoruz herhalde. bizde adana yiycez, şatobiryan felan yiycez di mi?
pilot için derler ki dalga mı, parçacık mı belli değil.
izleryince dalga gibi davranıyor izlemeyince parçacık gibi davranıyor.
pilot her yerde.
la sizin atışlarınız pilot a değer mi1 tane hisseyle 1000 tane hissenizi tutuyorum. benim tuzum sizden kuru.
yükseldiğiniz anda pompalarımı tahtaya nişanlıyorum.
kızmaya gerenk yok. mal sahibi oluyorsunuz sizin elinize bi sürü kağıt tutuşturuyorum daha ne istiyorsunuz.
valla bugun nevyork borsasında bi tanesi çok pis kızdı, şahsıma.
hayır adam haksız.
neden haksız?
çünküm pilot senin yapacağın hareketleri tahmin ediyor ve ona göre sana uyum sağlıyor. sonuçta adam yani pilot kağıtları uzun uzadıya izleyen bi şahıs.
epsinin karakterini az çok biliyor.
sen o kağıdı aylarca baskıladın bişey deik mi?
kuzu kuzu bekledik.
sonra senin hareketlerine uyum sağlayıp, sen kağıdı %8 oynattığında pilot alım satımlarla %12-13 cukka yapıyorsa kızmayacaksın güzel kardeşim.
kızıp ta trilyonluk tahtayı dibe getirip nalet olsun diye çekilmeyeceksin.
hkaye de kısaca şu.
kaat aylardır bi aşşa bi yukarı sürünüp duruyor.
elbet sinirimiz bozuluyor ama pes etmiyoruz. al satlarla üç beş cebe koyup sabrediyoruz.
sonra beyefendinin kaadı yükseltesi geldi biliyon mu.
iyi tamam dedik.
%2-3 prim yaptırdı, destek olsun diye bizde sattık üj bej.
sonra fırlattı %6 ya e direnci var biliyoz.
gömdük orda biraz.
sonra desteğe yakınlaştı. %4-5 lerden falan sattığımızı yerine koduk.
sonra %7 lere koşturdu. e dedik fibonacci abi devreye girer. salladık epey bi kısım kaat.
netekim girdide.
aşaa geldi tabi.
oradan dağıttığım kaatlarımı geri toplamaya başladım.
sayın taaatacı kardeşim.
senin buradan o kağıdı alıp yukarı goturmen gerekiyordu.
sen naaptın? pilot 3 kuruş cebine koyacak diye kızdın tahtayı dipte bıraktın.
olmaz yani.
en son bir lotu, satmamı hayal ettiğin yerden satıp sana selam gönderdim. almışındır selamımı.
not:pilot bekler çünkü cebi para doldu. ıssacık oturup çayını amerigan kavesini içer.
notiki: tahtacıları gerçekten seviyorum. yannış anlaşılmasın.
herkesin saygı duyması, sevmesi gereken adamlardır.
sermayelerini, yani ellerindeki, kendilerine ömür boyu luks hayat sürdürebilecek parayı büyük risklerle hisse senetlerine yatırırlar.
piyasa hareketlenir, hayat hareketlenir.
lakin kendilerini seviyor olmam, borsada paralarını almama engel deildir. serbest piyasa sonuçta.
