bornova sokağı

    8.
  1. efem araçla bile girdiğinizde travesti tacizi ile karşılaşabileceğiniz sokaktır.

    şöyle ki;
    ege palasa gidebilmek için, gar tarafından mecburen sokağa girdim araçla.

    biraz ilerde trafik durdu. tam o esnada solumdaki sarı boyalı eski binadan çıkan bir travesti kardeşimiz zonk diye benim arabanın kaputuna oturdu. "zikmezsen inmem" diye bağırarak beni taciz etti.

    "hahaha çok şakacısın, sizi seviyorum" diye yalandan bir cümle kurdum.
    kaputtan indi, yanıma geldi, "ver bakalım bir sigara" dedi, verdim "teşekkür ederim bebeğim" dedi.

    trafik açıldı.

    ilerleyip, biraz ilerde durdum, bakkaldan 5lt pet şişe su aldım.
    arabadaki kolonyalı mendil ile kaputu temizledim.
    arabanın egzsoz deliğine, ön farlarına üçer defa su verip, 3 defada tavanından su döktüm ve arabaya gusül aldırdım.

    (edit: imla)
    18 ...
  2. 10.
  3. yaklaşık 7-8 ay kadar yaşadığım sokak. karşımızdaki apartman komple travesti. yine karşı çaprazımızda sürekli şarapçı mekanı bir hurdacı. enteresan günlerdi. sabaha kadar travesti sesleri, gaspçı ve şarapçı naraları, polis sirenleri ve kemik seslerinden(ciddiyim) uyuyamazdık. gecenin bir körü alkol almaya çıktığımda götüm üç buçuk atar, nedense kollarımı geriye atıp delikanlı misali yürürdüm. sanki biri bakıpta diyecek ''bu çocuğa bulaşmayalım tehlikeli bir tip galiba'' diye...çok kere durdurulduğumu hatırlıyorum bu sokakta gaspçı ya da ne idüğü belirsiz tipler tarafından. ilginçtir ama travestiler el atardı böyle durumlarda: ''abi bırak onu bizim mahallenin çocuğu o...''

    gide gele oradaki tiplere aşina olursunuz. ağır roman misali suburban bi yaşam. biraz dramatik ve sanatçı ruhlu gibi gelirdi bana. sanki sanatıma bir katkısı var gibi. bukowski modeli yani. elbette öyle bir şey olmadı. ama herşeye rağmen güzel kokusu olan günlerdi.

    bir keresinde gecenin 4 ünde tüp patlamış, yangın çıkmıştı da ödümüz bokumuza girmişti. sonra tüm tehlikeli addedilen tipler ve biz tehlikesizler sokağa dökülmüştük. ilginç bir birleşmeydi. neden anlattıysam şimdi...

    büyük ihtimalle bir daha hiç en ufak bi seste irkilerek uyandığım, başucumda kesici bir şeylerle yattığım zamanlar olmayacak. ki yaşamayan bilmez travestilerin sokağına hırsız girmez.(ya da giremez daha doğru. bana öyle dediler en azından)

    gecenin bir yarısı saint joseph piçlerinin perdelerini kaldırıp fahişe aranmaları, travesti apartmanı önünde duran 200 binlik jeepler, bayram parasını alınca gündüz saat ikide travesti apartamanı önünde sıraya giren varoş ergenler...

    ilginçti hepsi. sokağın karanlık yüzü. alt kültür-üst kültür ayırdetmez. gündüz entelektüel ya da moral demeçler veren maskelerin döküldüğü metruk binalar...

    duygulandım niyeyse...

    hoş sokaktır herşeye rağmen. gerçeğe tahammülü olmayanlara ise sevimsiz görünür. toplumun yumuşak karnı...
    12 ...
  4. 20.
  5. kıbrıs şehitlerinin arka tarafı. travestilerin boy gösterdiği sokaktır.
    9 ...
  6. 14.
  7. alsancağın arka sokaklarından biridir. tıpkı beyoğlunun arka sokakları gibi.

    travestilerin fazlasıyla kol gezdiği bir yer olup her türlü filmin döndüğü, sinemanın yapıldığı tehlikesi ve aksiyonu bol bir sokaktır.

    meraklısınadır yani.
    6 ...
  8. 40.
  9. Hayatta bu saatte Bırakın gezmeyi arabanın camını bile açmam orada. Sakat bir yer ve dar sokaklar adamı ölmeden toprağa sokar valla bu saatlerde.
    4 ...
  10. 6.
  11. travestilik maalesef ki meslek olarak algılanıyor. hal bu ki bir cinsel tercih, görünüş şeklidir.

    bornova sokağında o kadar çok çeşidi vardır ki her tip travestiyi görebilirsiniz. emo olan, küfürbaz olan, zorla yukarı çıkarmaya çalışan, 195 boyu olan, minyon olan, üniversite mezunu olan, 50 yaşında olan, 18inden küçük olanı. çeşitlilik insanın ufkunu genişletiyor. ne çok tip varmış diyorsun. mesela ben hep travestileri 18-30 yaş arası, hep birbirine benzeyen tipler sanardım. işte bu sokak insana ister istemez hem türkiyenin halini hem de insanların çeşitliliğini gösteriyor.
    5 ...
  12. 28.
  13. bir gün akşam yemek yiyeceğiz arkadaşlarla. bilenler bilir, alsancak'ın arka sokaklarındaki otoparklara ulaşım için bu yoldan geçmek zorundasınızdır. benim aracım da pick up. dur kalk yaparken geldi biri kaportaya oturdu. valla * inmem diye bağrınmaya başladı. bir yandan da omuz silkmeler falan. açtım camı. pardon güzelim, canım; ben sana yetemem dedim. o da ayol ulan bu da karıymış. arabayı görünce atladım hemen dedi. sakız var mı diye sordu. bir kutu sakız vardı, uzattım. içinden bir tane aldı. size iyi gezmeler tatlı kız dedi. gitti.

    (bkz: bu da böyle bir anımdır)
    5 ...
  14. 2.
  15. alsancaktan nefret etmemin bir numaralı sebebi.
    4 ...
  16. 27.
  17. izban'dan iner inmez tam karşınızda bulununan alsancak kıbrıs şehitlerine doğru uzanan ve belki de sistemin en çok sorgulanması gereken ender sokaklardan biridir. hemen hemen her gün o sokaktan evime doğru geçtiğim için gün içinde yaşadığım tüm stresi ve kapitalist hengameyi unutuyorum. sürrealist konuşmalar ve sevilen filmlerin en baba tiratlarını bu sokakta görmek mümkün.
    3 ...
  18. 7.
  19. vergi dairesinin de orada bulunması sebebiyle ne yazık ki kullanmak zorunda kaldığım ve travestilerin havaların ısınmasıyla baldır bacak şov yaptıkları sokak ve ben ne yazık ki o sokağın dehşetengiz yapısını bu abi-ablaların milletin kafasına yanan izmariti atmalarına şahit olarak öğrendim. uleeyynn geçmeyin o sokaktan vış neydi öyle bea.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük