efsane anılara sahip, olağan dışı hocalara haiz okuldur. bi tane yusuf okçu vardı, matematik ve geometri hocası.. fatih terime benzerdi. tip olarak değil, hareketler felan.. sürekli bi aktiflik, durmazlık vs. bi keresinde üçgen sorusu çözerken çat çat çok efsane bi şekilde çözmeye başladı soruyu.. böyle artislik yapılır ya, tahtaya tebeşirle sert şekilde geometri sorusunda gördüğün yeri belirlersin, hızlı hızlı yaparsın, * o da o gazla bi yardırdı, sonuna kadar geldi, sorularn açıyı eksi buldu. ulan hiç eksi açı olur mu lan diyip soruyu sildi.. ah ulen ah.. naci hocam vardı, fizikçi. zümre başkanı! odaya gidip soru soruyoduk, soruyu uzun uzun açıklıyoduk.. hocam şöyle hocam böyle.. biz şöyle bişeyler yaptık bu çıktı. bunu bulduk ama bi boka yaramadı. vs vs.. hocam siz ne diyosunuz dediğimizde, oğlum boşver bunu, sen şurdan iki çay kap gel hadi diye cevap veriyordu.. dehşet neşet diye bişey vardı lan! gerçi ben ona yetişmedim, o daha eskilere ait.. onun hakkında tek birşey bile yazmayacağım buraya, açın okuyun.. roman gibi adam vesselam.. ismet mutlu vardı, bize bi tanımlama bulamazdı. 'yaw size insan desem, insan değilsiniz; hayvan desem hayvan değilsiniz; ot desem hiç değilsiniz; yaw siz ne boksunuz?' bi de bu hocamız için bir sloganımız vardı ki (bkz: ismet mutlu öğrenciler mutsuz) ve daha niceleri; sınıf içinde top oynarken sıranın demir kısmı ile tahta kısmı arası kale olarak belirlenmişti. hoca sınıfa geldiğinde baktı ki gol atamıyor kimse, ve patlattı: sen bu kadar deliğe sokamıyosan ileride napıcaksın? helal sana hoca...
yazdığım yazmadığım hocalarım, hocalarımın ve içindekilerişn güzelleştirdiği okulum, çok özledim lan sizi..
2002 Eylülü ile 2006 Haziranı arasında geçen günlerimin büyük çoğunluğunu geçirdiğim güzel izmir in güzide lisesi. Bu lisedir ki bir çok başarılar imza atmıştır. Gerek eğitim alanında gerek sosyal alanda bir çok yenilik, bir çok güzellik, birçok başarı kazanmıştır. Mezunları hayata farklı bir pencereden bakar. Öğrencileri diğer lise öğrencilerine göre daha mutlu, hayattan daha bir keyif alır. Dediğimiz gibi "ballı olmak ayrıcalıktır."
üniversiteyi lisede okumanın en iyi yolu bal dan geçmektedir.. sayısız anı , güzel insanlarla dostluklar ve en güzel yıllar bu okulun verdikleri sayesinde yaşanmıştır. bir kere bal ın kokusu üzerine sinen öğrenci hayatı boyunca onunla yaşar.. kısacası bir okulun size verebilecekeri konusunda bir çoğunun çok üstündedir.. Özlenmektedir. (bkz: ballı olmak ayrıcalıktır) (bkz: lise son koşusu) (bkz: ayran günü) (bkz: ismet mutlu öğrenciler mutsuz) (bkz: koruluk) (bkz: barakalar) (bkz: aliço) (bkz: alios) (bkz: ramço) (bkz: nübetçiler)
lisedeyken hergün önünden geçerdim buranın ve hatunları yukarıda da belirtildiği gibi sanki sınavla değil de güzellik yarışması ile seçilmiş gibi gelirdi... bazen babamın arabasını çalıp giderdim okula, dönüşte otostop yapan kızları alırdım ama ergen halimle bişi olacağı yoktu, olmadı da... şimdi sizleri olmuş gibi kandıramam... neyse harbiden güzeldi hatunları..
yeni kazanmış olanların, okuyan abilerine/ablalarına dikkatle yaklaşmaları gereken, hababam sınıfı tarzında eşek şakaları yapmak konusunda ün salmış bir liseydi, bizim zamanımızda. zira, 'civciv' tabir olunan hazırlık sınıfı öğrencilerini makaraya sarmak, özellikle erkekleri kızların önünde 'göt etmek' gibi bir alışkanlıkları vardı, abilerin. kızların da onlardan aşağı kalır yanı yoktu hani.
ingilizcesini asil olarak 1. yerleştirmede kazanıp gitmediğim, onun yerine sırf yakin arkadaslarım gidiyo diye burslu özel fen lisesi tercih ettiğim okul. geçen günlerde kantini protesto ettikleri yönünde söylentiler çıkmıştı. kantine kimseyi sokmadıkları için polis filan çağırılmış. ne kadar doğru bilinmez
Bornova Anadolu Lisesi (BAL), Bornova, izmir'de bulunan, üç dil eğitim yapan bir Anadolu Lisesidir. izmir Koleji adıyla bir Maarif Koleji olarak kurulan okul, önce izmir Anadolu Lisesi, daha sonra bugünkü adını almıştır.
90 'lı yıllarda mezun olduğum okul. O zamanlar hazırlık dahil 7 sene süren, kazanılması hayli zor olan ve O zamanlar ülkenin en iyi 10 kolej ve Anadolu lisesi statüsündeki okullarından biri olan okuldur. Şehirdışında, kilometrelerce ağaçlı bir yoldan ulaşılan, çok eskiden bir levantene ait çiftlik üzerine kurulmuş kendi ormancığı bile olan devasa büyüklükte okuldur. 11 yaşında ağzı süt kokan bir bebe olarak girilip sakallı bıyıklı mezun olunan okuldur. O dönemlerde, disiplin açısından değil de , dönemler arasındaki ast-üst ilişkisi açısından askeri okul gibiydi.
Yaşanılan anıların ve yapılan haylazlıkların anlatıldığında, sizi dinleyenlerin gözünde yalancı ve palavracı durumuna düşürecek kadar inanılmaz derece absürt ve komik şeylerin yaşandığı okuldur. Mezun olduğumuz kız-erkek arkadaşlarla hala düzenli olarak buluştuğumuz; ayrı bir ruhu olan okuldur.
insanı, hayata hazırlayan en iyi okullardan birisi hatta şehirden izole yapısı ve sabahtan akşama kadar süren eğitim-öğretim günleri sayesinde kendi ghetto ruhunu yaratmış bir hayat tarzı alanıdır.hayatın en kaliteli ve aynı zamanda en öz sahnesidir.
güzide okulum. her ne kadar mezun olalı 2 yıl olsa da izmir'e her gidişimde okuluma da uğramadan yapamıyorum. şu an ki hali pek içi acıcı değil. 3 blok yıkıldı, öğrenciler sabahcı-öğlenci konumunda. okuldaki ayran günüde aşırı eğlenceli olmakla birlikte mezunların düzenlediği bir etkinliktir. okulda bulunan öğrencilerin oluşturduğu gruplar veyahut sanatçıların da yer aldığı organizasyondur.