--spoiler--
geçen sezonun son bölümünü izlememişim. mükemmel bir sezon finali yapmışlar. looserlar boks ringinde! çok güzel. önce jonathan eski sevgilisinden sonra ilk kez biri ile yakınlaşıyor. otçu kızla kafaları bayağı uyuşuyor. george eski eşi ile tekrar birlikte olmaya başlıyor. ray de uzun zamandır sevişemediği sevgilisiyle boks maçı sonrasında sevişiyor. adi ve aşağılık yapımcılar! kahramanlarını nası ödüllendireceklerini o kadar iyi biliyorlar ki, ahah adeta biz erkeklerin nasıl mutlu olacaklarını çok iyi biliriz der gibiler.
boks maçını looser karakterlerimize kaybettirdiler belki ama, onlar zaten looserlar. kaybetmek onların doğasında var. ama karşılığında en büyük ödülü kazandılar. hah! işte bu.
--spoiler-- *
s02e05
--spoiler--
konuk oyuncu kevin bacon'dır. ray'in koca dev boyutta penise sahip çizgi roman karakterini oynamak ister.
--spoiler--
dizi gittikçe kopuyor. sonunu düşünemiyorum. *
s02e05
george ve ray sözde esir tutulan jonathan'ı kurtaracaklar. her zamanki gibi arabada george pipe'ını çıkarır ve kafayı bulurlar. hatta yolda giderlerken george direksiyonu falan bırakarak arka koltuğa döner. ray çıldırır falan. çok çok iyi muhabbetler dönüyo dizide gerçekten.
tabii o kafayla yaptıkları kurtarma operasyonunu da izlemelisiniz. bombaaa!
işte bu diziyi bu yüzden seviyorum! tekerlekli sandalyeye bağlı bir hayat süren profesör, keş olduğu için dealer'ına mal karşılığı on the road'un imzalı ilk baskısını rehin veriyor. senin allah belanı vermesin! **
1. sezon 3. bölüm
--spoiler--
bölümlerde geçen film yönetmen oyuncu isimleri ile kendisini daha da sevdiren dizi diye düşünürken, jim jarmusch'un kendisini görmek harika bir sürpriz oldu gerçekten... jonathan'ın senaryoyu charlie kaufman'a kaptırması da ayrı bir bombaydı tabii... düdü düdüt!
--spoiler--
--spoiler--
loser karakterimiz jonathan giderek cool bir dedektife dönüşüyor. 6. bölüm başında ağır çekimde arabadan iniş ve o güneş gözlükleri ile gözümüzde karizmasını artırmıştır. fonda çalan 70'lerin groove müziği de dikkatlerden kaçmıyor.
--spoiler--
not: saçlar da biryantinliymiş. pardon yani..
