bundan iki yıl önce bir arkadaşım yakında bir arkadaşım'a 1600 euro borç verdim.
fakat borcu alırken bak abi ben sana net bir vade vermiyorum ama elimden gelen en kısa sürede ödeyeceğim. her ay maaşımdan 100-200 euro biriktirip vericem dedi. tamam dedim geri gelmesede çok önemli bir rakam değil nihayetinde.
fakat sonrasında bu çocuk bana büyük bir kazık attı. sonra başka birisiyle ortaklık yaptı dükkan açtı araba aldı. ama borcun adı bile geçmiyor. bir iki kere istedim. sıkışığım dedi. zordayım dedi. sonra nişan ve düğün yaptı. hem de öyle nikahtan falan değil. bildiğin davullu zurnalı düğün. birde üstüne ilk açtığı dükkan battı babası bir ev satıp para verdi. yeniden dükkan açtı.
insanlar bu kadar ahlaksız nasıl olabilir inanın anlamıyorum. e tabi ne yaparsın mecbur verdim avukata. cumaya kadar ödedi ödedi aksi durumda başlat dedim icra takibini. gelişmeler gelecek.
Terbiyesiz insandır. Ama bu adama tekrar borç veren de aptaldır. Bu konuda aklıma gelen bir hikaye var.
Osmanlı döneminde Ahmet adında bir esnaf, aynı mahallede oturan Miço isimli bir ermeni vatandaştan borç para alır ama zamanında ödeyemez. Artık geceleri gözüne uyku girmemeye başlar. Bu durumdan rahatsız olan karısı da bir gün dayanamaz ve pencereyi açıp sokağa doğru bağırmaya başlar.
---Miço efendi miço efendi, senden aldığımız parayı geri veremiyoruz bundan sonra da denkleyip vermemiz çok zor. Bugüne kadar biz düşündük, uykusuz kaldık bundan sonra sıra sende...
Efendim kendinize prensip edinin, geri gelmediğinde sizi sarsmayacak bir miktar belirleyin ve borç ilişkiniz o miktar üzerine çıkmasın. Borç vereceğiniz kişiyi de iyi seçin. Bu kişi, maddi durumu sizden aldığı borcu geri ödeme imkanı olmasının ötesinde borcunu geri ödemediğinde rahatsızlık duyacak ahlakta biri olsun.
Asla bir başkası için kredi çekmeyin, genelde birkaç taksitten sonrası geri ödenmiyor, bu konuda yaşanmış çok örnek var. Varsın arkadaşınız hatta abiniz size küssün borç vermediğiniz için ama daha sonra alacak verecek kavgasına düşmekten iyidir.
bu guruba benim için hayati değeri olan kitaplarımdan birkaçını aynı anda ödünç alıp yüssüzlük yaparak istediğim halde aylardır geri vermeyen arkadaşlar da dahil olmalıdır.
arkadaşlıktan silinesi insandır. önemli olan beş on lira değildir, ertesi gün o borcu unutması ve hiç lafını bile açmamasıdır. olsun vermesin, ama aklında olduğuna dair bir şey göstersin o da yeter. iki saat sonra borcunu unutup gidenlere hiçbir zaman güvenilmez.