akşam misafirliğe gittik, çok saçma sohbetlerin içinde herkesin birbirine 'siz naslısınız , teşekkür ederim siz nasılsınız, iyiyim çok şükür, sen nasılsın yavrucum diyen teyzelerin filan olduğu, en kibar halimle gülümser vaziyette benim de onlara eşlik ettiğim, tedirgin bir akşamdı. gözlerimi yerden kaldıramıyordum. karşılklı oturmuş bissürü insan herkes birbirine iyi olduğu yalanını söylüyor. bir yandan da birbirlerini süzüyorlar. hep samimiyetsiz bulmuşumdur bu konuşmaları. zaten becermem de.
neyse böyle sıkıcı ve gergin, koca teyzelerin, koca amcaların, nenelerin arasında kıpırdayamaz ve ellerim kucağmda kavuşmuş vaziyette otururken, televizyona bakmamla birden gözlerim faltaşı gibi açıldı. trt'lerin birinde eski futbol maçları -bi tek bunun nostaljisi kalmamıştı- veriliyormuş. ekranda kocaman bir kafa, yürüyor morali bozuk, oyundan mı çıkıyor? ne alaka nereye yürüyor, kamera neden bu adamı çekiyor anlayamıyorum o an. görüntü 80lerden kalma gibi, altında kocaman bir yazı
''serginho'' !!
aman allahım inanamıyorum, bir anlık kafamı tvye çeviriyorum ve gördüğüm şey karşısında, yanımda sevincimi paylaşacak kimse yok! heyhat şaşkınlığımı bile belli edemiyorum. ve ben bugüne kadar sana hep öğretmenlerinden birinin benzettiği bu adamın adıyla hitap etmişim,farkında değilim, bir futbolcu olduğunu söylemiştin ama kim olduğunu bilmiyorum, bugüne kadar merak etmemişim. o an o adamla ve o yazıyla karşı karşıya kalıyorum. salondaki uğultular devam ediyor, duymuyorum artık. ağzım açık bakakalıyorum. nasıl bir rastlantıdır, evde ölsem o kanalı açıp da fi tarihinin maçını izlemem, misafirliğe gitmem, tvde saçma bir maç, kocaman şortlu bıyıklı adamlar, soluk yeşil bir saha, karşısında otursam yine izlemem, demek gün bugünmüş, serginho denen bu insanı görmek bugüne kısmetmiş serginyo!
neden bu takım, neden başkası değil de bu adam diye kendi kendime salakça anlamlandırmaya çlışıyorum televizyondaki bu an'ı.
neden aklıma gelmemiş daha önce internetten bulup bakmak? hemen açıyorum, googlea bakıyorum.
biraz dudak büküyorum.. bu mu? benzemiyor gibi, ama gözlerdeki muzip bakış aynı,
çocukken belki de benziyordun,
...
korktum kızmışsındır,dündü geçti, unutmadım ama, valla unutmadım, şaşkınlıktan nice senelere diyesim geliyor, gülümsüyorum, kör bir adamla tokalaşmak için elimi uzatmıştım bir keresinde sevinçle, ama elimi sıkmıyor yüzüme öylece bakıyordu, şimdi bu an, o an yaşadığım şaşkın kalakalma ifadesini takınıyorum. ömrüm oldukça her sene bugün bu sayfaya geleceğim serginyo.
--spoiler--
bırakamazdı ellerini çektiğinde. arkasını dönüp gidemez, geri yürüyen ayakları arkadan yetişir ona.. O kim? sen içindesin, sarı sarı tabut gibi.. ah.. kaçmayacaktım..
--spoiler--
nası olur ya? diyip dumur olmaya sebep olmuş cümleleri yazan mekanı cennet olası yazar.
''sarı sarı tabut gibi...'' *
bugün 42 gün olmuş gideli.
vefat eden bir yazarın sayfasında demiştin ya ölüler entry okur mu bilmem, hah işte aynen o durumdayım şu an serginyo.
sen kurtuldun gittin, biz hala birbirimizi yiyoruz insanoğlu olarak. hiçbişeyden ders almadığımız gibi kıymetimizi de anlamıyoruz, birbirimizi yitirene dek.
allah ailene kızkardeşine sabırlar versin. hiç tanımıyorum ama duam onlarla.
cennetinde mutlu ol.
gitmeseydin güzel olacaktı ama bu kadarmış yaşayacaklarımız seninle. bundan sonra sensiz devam ediyoruz ne kadar kötü olsa da. ben alışkınım daha önce de arkadaşlarımı kaybettim ama senin acınla anladım ki her yenisi daha da çok yakıyormuş insanın kalbini. bana satranç sözün var unutma serhat...