kredi yurtlar kurumu'ndan katkı ve öğrenim kredileri almış milyonlarca insandan biridir, borcu senelere yayılır ve ne kadar iyi maaş alırsa alsın, psikolojik etki yaratır bu borç.
"bu borçlar da hiç bitmiyor, maaşımı alır almaz borçlara yatırıyorum" diyen, ama akabinde yine alışveriş yapan insan modelidir. e ne de olsa, borç yiğidin kamçısıdır.
rahatından,keyfinden,kılığının kıyafetinin şıklığından,yemesinden içmesinden,gezmesinden ödün vermeyen insanoğludur.borcu yoksa sorun değil ama borcu varsa azcık kemer sıkmaz mı insan...yok,battı balık yan gider mantığı hakimdir.
herkezin cebine en az iki tane kredi kartı girmesi ile başlayan durumdur. ayrıca kredilerin kullanılma kolaylığı ve gelir ile giderin arasındaki ucurum da buna büyük etkendir. maalesef ki çocuklarımızın cocukları bile borclu doğmakta.
asgari ücretle geçinen, kredi kartı borcu olan ve bu borçları kapatmak için sürekli şans oyunu oynayan (iddaa,süper toto, sayısal loto, şans topu ...) şahsiyettir.
yeni işlerin yetiştirebilmesi için, eski işlerin paralarının alınmaları lazımdır. Ancak eski işlerin paraları geç alınacaktır,vadesi dolmamıştır bilmem ne.. yeni iş için borç alınır sermaye döndürülür...
bu devran böyle sürer gider.
ya deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin demişler.
efendim bu adam tek bir yere de borçlu olabilir. isterseniz hikayemizi dinleyelim.
şekerli su "aga bana 100 milyon ver de ben sana krediyi alınca veriyim." der ve arkadaşından 50 lira borç alır fakat bu para gelecek ay krediden eksildiği için olay aynı şekilde tekrarlanır, tekrarlanır ve tekrarlanır...