efendim malumu aliniz ne yazik ki ekonomik olarak darbogaz dan geciyoruz yahutta elimizin ayarini iyi bilmediğimizden kelli borclaniyoruz. önce kredi kartlarimi patliyor, daha sonra etraftan borc almaya basliyoruz.
işte benim demem o dur ki ister zengin ol ister fukara borc isterken isteristemez insannin suratinda hafifte olsa bir yavsak gulumseme peyda olur. surat pişmis kelle gibi sırıtır, gözlere bir ya babayi alirsam endisesi çöker, seste buna mukabil en böyle yumusak ve tatli tonu alir. kişi önce patlican oksama seansi ceker, sonrada o buyuk soruyu sorar. ''bana su tarihte ödemek için su kadar borc verirmisin?'' suratta yavsak gulumseme doruga cikmis ama endisede tacvanlardadir. bir an sesizlik olur. sanki hakim kararini verecek ya kalem kırılacak yahutta özgürlüğe kovusacaksinizdir. eger talep kabul edilir içinizden oley ceker parayi cebe atarsiniz ama değilse... bir hassiktir cekersiniz. butun o cambazlıklariniz bir halta yaramamistir. biraz daha dersinize iyi calismaniz gerekmektedir. işini bilenler işe borc alamadiklari vakit muhatap olunan kişiden bir sigara alirlar ve icerler. bari borc alamadik efkarimiz ondan olsun.
