ajdar ve internet mahir'in üst modeli. eminim bu adam türk olsaydı hakkında hakaret dolu yüzlerce entry yazılırdı amma ve lakin arada amerika var saygısızlık yapmayalım hep beraber yalayalım göklere çıkaralım bu piçi.
roportajlarindan gordugum kadariyla komik bir tip ve cinselligi kullanarak yaptigi espri benzeri kelamlariyla; aptal tavirlari ve uygunsuz davranislariyla amerika'da insanlari guldurmeyi basaran karakterdir. ha, bu ne kadar komiktir, buna gulen insanlar ne seviyededir, rick gervais extras adli dizinin 2. sezonunda coooooooooook guzel aciklamistir.
kanal 7'de cikan temel fikrasi canlandirmalariyla ayni kaynaktan alir komedisini, ama o kaynagin irzina gecerek. her orta ve dusuk dereceli amerikali hastasi olmustur bu adamin. tabi begenmeyen arkadaslar, kendilerinin eksik oldugunu da unutmasinlar. yuzeysel komediye gulebilme ozelligini yoktur buna gulmeyenlerin!*
film bütünüyle gereksiz ve iğreti. hemen her espride bir bel altına vurma olayı var. sacha baron cohen daha önce ali g indahouse adlı filmde beni ne kadar etkilemişse bu filmde de o kadar dibe vurmuştur. filmi bir ülkenin değerleriyle dalga geçmek üstüne kurmasını hiç katmıyorum.
Scary movie serileri gibi, başlangıcı komik, devamı komik olmak için aptal olan filmlerden.
Şaşılacak sahneler var, kemal sunal filmlerindeki saf köylüler gibi gördülen kazak insanlar, insanı bazen bunları gerçekten yapıyorlar mı ki diye şüphelendiriyor.
fazlasıyla cesur ve fazlasıyla rahatsız edici. buradaki rahatsız edicilik durumunu olumsuz manada anlamayın ama. borat yani sacha baron cohen öyle bir dalmış ki amerika'ya çık işin içinden çıkabilirsen. aslında çok fazla şey de yapmıyor borat. sadece ab and d'de bir miktar aşırılıklara sahip adamı oynayarak onları kendi hallerine bırakıyor. yönlendirme yok, tuzaklar yok. amerikalılar kendileri başlıyorlar kusmaya..
aslında ne kadar aşırı da olsa borat'da bizden birşeyler bulacaksınız muhakkak. misal öpüşme meselesi çok tanıdık gelecek size. yani burdan borat'ın aslında kazakistan alt başlığı altında tüm bir doğu/az gelişmişlik/öteki kültürünü temsil ettiğini ve amerikalıların bunların yansımalarına ettiği kelamları göreceksiniz. borat hem islam'ı, hem uzak olanı, hem medeniyetin zıttını temsil ediyor yerine göre. aslında bunları hepsi aynı anlama geliyor onların gözünde bunu görüyorsunuz.
cohen'i bilmeyenler için aslında bu karakterin uzun bir geçmişi olduğunu ve izlediğiniz görüntülerin pek çoğunun kurmaca olmadığını ekleyelim. burada konuşan, hikayeye bir şekilde dahil olan amerikalılar kameraya çekildiklerini biliyorlar ama bir tek farkla. bunun hakikaten kazakistan televizyonunda yayınlanacak bir belgesel olduğunu ve borat'ın da gerçek bir gazeteci olduğunu sanarak.. özellikle rodeo sahnesinde borat'ın yaptığı konuşmayı alkışlayanları görünce kanınız donabilir. ya da müslümanlarla veya eşcinsellerle alakalı orta sınıf amerikalıların ne düşündüğünü öğrenmek istiyorsanız kaçırmayın derim.
kimi zaman ırkçı, faşist, kimi zaman homofobik, bazen elistist çokça 'öteki' düşmanı abd'yi ayağınıza getiriyor borat. ve bu kurmaca yapaylığından son derece uzak bir dille karşınızda. kilise'deki amerikalıları görünce çevrenizdeki müslümanlar mı yoksa onlar mı daha 'yobaz' siz karar verin. misal takım elbise giyerek modernite safsatasının arkasına saklanarak olmuyor bu işler. dışardan göründüğü gibi değil hiçbir şey.. borat'a yüksek amerikan kültürün öğretmeye çalışan ve kısa zamanda bunu başaracak gibi diyen kadına az sonra elinde boklarını doldurduğu torba ile bunu ne yapacağım diye sorduğunda borat, ifadesi görümeye değer. ya da kıçını silmesini istediğinde kadından. ve ilginci amerikanlıların dünyanın geri kalanının hakikaten bu ilkelliğe sahip olduğunu düşünüyor ve buna inanıyor olması. kendilerine olan sonsuz güven ve medeniyetin sadece kendi eksenleri etrafında döndüğüne olan inançları o kadar sağlam ki şaşırmamak elde değil. oysa çürük meyvalar her yerde ve haddinden fazla kurtlular. alabildiğine faşizan tavır ülkenin her yerinde farklı bir suretle karşımızda..
ondan kelli absürd mizahı sevmeyenler uzak dursun.. pek çok sahne mide kaldırıcı olabilir alışık olmayanlar veya tarza uzak olanlar için. mesela borat ve yüz küsür kiloluk kıl yumağı yapımcı arkadaşının birbirlerine 69 yaptıkları sahne veya plastik bir vibratörü birbirlerine sokmak için çırılçıplak bi şekilde kalabalık bir toplantı salonuna dalmaları şüpheniz olmasın ki gerçek. bir de pamela anderson'u kaçırma sahnesi var ki zannımca spoliler'a doydunuz.. bunun gibi nice sahnelerle dolu filmde zenci gençlerle olan diyalog ve ertesi ise kanımca en güzeli. arada sırada, özellikle kazakistan sahnelerinde bir kusturica cümbüşü tadını da alabilirsiniz..
uzun süredir bu kadar eğlendiğim, güldüğüm ve bu kadar 'net' bir film izlememiştim.. bazı kısımları kesilmeseydi bir de tadından yenmezdi. gidin ve borat'ın açtığı pencereden amerika'ya bakın.. bakalım hala medeniyetler çatışmasında ulvi değerleri temsil eden taraf onlar mı gelecek size.. iğrençlikse; sonuna kadar, uyarmadı demeyin..
iğrençlik ve komiklik arasındaki ince bir çizgide devam eden rahatsız edici film. filmin en olumlu tarafları soundtracki ** ve filmin sonundaki kazakistan milli marşı performansıdır.
gülerken düşündüren, düşünürken güldüren bir film ... hahahah piçin biri amerikalıların kendilerini dünyanın merkezinde görmelerini alaya almak için milletleri dinleri her şeyi aşağılıyor. evet komik. zaten her zikimede gülen bir millet olarak ayküsü 120 nin üzerinde olan bir adamın yaptığı esprilerede sıradan hoşafçıkların gülmemesi imkansız. neden kazakistan yerine ne bilim bir batı avrupa ülkesi ya da ne bilim israili seçmiyor bu zikik gücü dünyanın sayılı uzay üslerini barındıran ama lobi olarak bi numarası bulunmayan mahallenin çekingen çocuğu kazakistanam ı yetiyor. gerçi izlediği bir filme göre bir ülkeyi değerlendirecek moronların çokluğu dünyayı daha az yaşanabilir bir yer kılıyor ama hostel yüzünden slovakya ya tatile gitmeyen bir populasyondan bahsediyoruz. işte bu yüzden borat canın klozote.
kazakistan'ı yahudilikle alakalı tarihi sebepler ve savunmasızlığından dolayı kurban seçen sasha, kesinlikle gerekli bir film yapmıştır.bu filmi bir kazak gibi izlerseniz; yada bir u.s and i vatandaşı gibi izlerseniz sinirlenebiliceğiniz garanti edilmiştir. kazak vatandaşı olarak sinirlenen kişi tabe ki niye biz,biz bu değiliz diyerek küfür ediyo olucaktır. usa vatandaşı olarak sinirlenicek kişiyse benim toplumumu bu kadar götü kalkık göstermemeliydin diye hayıflanıcaktır. bu filmde ismi geçen sadece iki ülke vardır. biri dünya üzerinde kendine yakıştırmadığı sıfat kalmayan dev güç ve onun toplumu diğeriyse kimsenin hakkında bi bok bilmeye gerek görmediği kazakistan ve onun toplumu ek olarak az sayıda ortak noktalarından biri olan yahudiler.
dünya üzerinde zekası olan hiç bir insan, kazak ulusundan böyle bir adam çıkacağını düşünmicektir. peki bu sasha insanı ne anlatmaya çalışmıştır.o halde amaç sadece para kazanmak ya da adı sadece bu filmle adı anılan bir ulusu kızdırmak olamayacağına göre kızdırmayı istediği taraf bellidir diyebiliriz.
filmin başında boratın köyünün ve çevresindeki insanların tasvirlerinin yapıldığı kısımlara gülemeyen kişiler kimlerdir? cevap veriyim gerçekten öyle olan kişilerdir. bizim izleyip en fazla ''bunları yapan kazak olamaz''dediğimiz tasvirleri kendinde bulan amerikan halkı neler hissedebilir sizce? tarihleri hırsızlardan tecavüzcülerden kaçaklardan suçlulardan ibaret olan genleri bozuk bir milletin içinde kızkardeşini düdükleyen çok daha fazla şahıs var,
çok daha fazlası komşusundan tiksiniyor çok daha fazlası dinin komik aldatmacalarının peşinde koşturup duruyor çok daha fazlasının kıçı bok kokuyor, emin olun.bir meczup gibi gözüken borat kişisi feminislerle konuşurken her normal amerikan erkeğinin vereceği tepkiyi vermemiş midir? şu erkek demiştir kısa saçlı bayana, aklında sadece pamela'yı kucaklamak vardır. şimdi bu davranış biçimi kazak erkeğinin mi tipik özelliğidir sadece. evet aşırılığa kaçılan bir çok davranışıyla sasha sayısız giydirme yapmıştır bu yamuk ulusa. bunu da gidip kazakları yerin dibine soktu diye değerlendirmeyelim artık.bu adam yapabiliceği en üstü kapalı piç eleştiriyi yapmıştır. tebrik ediyorum.
Şehir kültürü ile ilgili hiçbir şey bilmeyen "köyden indim şehire" modunda abuk bir tipitipin abuk subuk esprilerle bir o milleti bir bu milleti, bir yahudiliği bir hristiyanlığı aşağıladığı iğrenç ötesi komik olmaktan çok uzak bir film.
borat karakterinin yanında yer alan azamat karakterinin sürekli ermenice konuştuğu film, azamat karakterini oynayan da bir ermenidir. ancak kazakistan ve ermenicenin ortak noktası nedir işte bu anlaşılamadı.
boş vakti olanların izleyebileceği belgesel tadında bir film.
en güldüğüm sahnesi ise borat ve azamat'ın iki tane böceği yahudi sanarak üzerlerine para atarak kaçmaları idi. evet
absürd, ben de bunu seviyorum. seven varsa izlesin.
icinde gulunecek adam akilli bir sey bulunmayan, bastan asagi kazak milletini asagilamaya odaklanmis sacmalik. filmin beraber izlendigi amerikalilarin pek cogunun kazakistan diye bir ulkenin varligini bile bilmemeleri ve bu satirlarin yazarina "borat turk mu?"* diye sormalari igrencligin uzerine tuy dikmistir.
borat karakteri komiktir. çünkü kendini maymuna çevirmiştir. maymunların da insanları eğlendirmek için dizileri bile yapıldığı düşünülürse maymunlar genel olarak komiktir. burda bir tespit vardır. tespitin önermesi bir önceki cümlededir.
skm bu faslı asl olana geçiyim.
borat aslında kendi kültürünü kaybetmiş bir denyodur. bu nedenle amerikan özentisi gençlere kitap niyetine okuturmalıdır. borat kendi özünü kaybettikten sonra o ünlü öyküde geçen karakterinin başındaki bir rakamını yitirmiştir.
buna rağmen hala çıplak gezmeyi modernlik, reşit olmadan s.kişmeyi sosyallik sanan gençlerin gelecekten bir kesit görmeleri için bu filmi izlemeleri gerekmektedir.
yavaş yavaş benliğimizi yitiriyoruz. ve tek kaybettiğimiz babannemizin aklında kalan eski günlerden anılar değil. kaybettiklerimiz saygı, samimiyet ve en önemlisi hoşgörü.
fragmanını ilk gördüğümde kazak bir vatandaş bakışıyla işlenmiş, abd'ye oldukça bol taşlamalar içeren, politik görüşlere göndermelerle dolu bir film izleyeceğimi sanmıştım. fakat izledikten sonra hemen hemen her sahnesi cinsel içeriğe dayalı, eleştireyim derken asıl konudan uzaklaşmış, mesajlar vereyim derken başta kazakları ve yahudileri anlamsızca aşağılamış bir film izledim. çoğu sahnede cinsel içeriğin bokunun çıkarılması da filmin asıl konusundan uzaklaşmasında en önemli etkenlerden kanımca. bunun yanında kazak halkının hepsinin sanki sapıkmış gibi gösterilmesi de gereksiz biçimde saçmaydı ve anlam veremedim. en sona da kazak milli marşının konmasını hiç anlamadım.
zaman zaman güldüğüm oldu, ama komikliğe değil saçmalığa güldüm. sacha baron cohen komik bir adam.
