deterjandan gübreye, tuğladan cama, yakıttan boyaya bir çok endüstri ürününün üretiminde kullanılan madendir. yurtdışına çok satıyor olmamızın nedeni de onların daha çok üretiyor olmalarından kaynaklıdır.
bor minerali dekripitasyon özelliği gösterir. sıcaklık artışına karşı, enerji ile karşılık verir. yani ısıtılınca patlamış mısır gibi patlar. bu aslında radyoaktif bir işaretçidir. son zamanlarda, bir türk üniversitesinde * , yapılan çalışmalarda bor atıklarında rubidyum mineraline rastlanmış. Biraz daha ilerletilebilirse ciddi bir rubidyum kazanımı söz konusu olacak.
rubidyum, nadir radyoaktif elementlerden biri ve küresel pazarda çok yüksek bir fiyata sahip (güncel olmamakla birlikte 1kg yaklaşık 100 bin $). ne duruyoruz o zaman, hemen satalım diyenler için; cevher hazırlama maliyeti şu an çok yüksek, yatırım için de ciddi bir altyapı tesis edilmesi söz konusu. nihayetinde radyoaktif bir madde. eldesinden çok güvenliği pahalı.
odtü yerine dpü'den (orta halli bir üniversiteden) böyle bir şey çıkmış olması sevindirici, sadece haber niteliği mi var yoksa bilimsel veriler ışığında ciddi bir çalışma mı var onu zaman gösterecek.
ülkemizdeki toplam rezerv ömrü 412 yıl olan maden. şimdilik balikesir ,kütahya , bursa ve eskişehir den çıkartılmaktadır. dünyada ise toplam bor madeni rezervinin %62 si türkiye dedir.
yeni bir kullanım alanının ortaya çıktığı madendir.
bor'lu çözeltilerle baca gazından çıkan karbondioksidin yüzde 70'i yok edildiği görülmüş ve dünyanın en büyük sorunlarından biri olarak nitelendirilen karbondioksit emisyonu bu maden sayesinde yok edilebilecekmiş. http://www.ntvmsnbc.com/id/25295432
ülkemiz yaklaşık %63dünya rezervine sahip.yoğun olarak marmara bölgesinde varlığını gösteriyor. boraks da denilen bor mineralleri, diş macunundan tenis raketine ,tıptan cam sanayisine kadar hemen her alanda kullanılılabiliyor. ülkemizin rezerv olarak zengin olmasına rağmen üretimde, neredeyse rezerv olarak beşte brimizi bulmayan abd'den sonra ikinci sıradayız.
bunlar rakamsal değer,asıl olan ithalatımızda halihazırda en büyük payı enerji alıyorken ve bizde de bor gibi bir enerji kaynağı dururken neden hala dışa bağımlıyız?
uygun maliyette çıkarılıp saflaştırıldığı zaman birçok sektör için hammadde olacak bir madendir.
en çok kullanılan ve en verimli hali bor oksittir. * bor oksitin doğada bulunan ve ekonomik olarak kullanılan çeşitleri kalsiyum, magnezyum ve sodyumun hidratlı tuzlarıdır.
ülke için yayınlarda abartıldığı kadar "tüm borçları kapatıp amerikayi haraca bağlayacak" düzeyde bir maden değildir. hemen hemen %100'ü cevher zenginleştirmesi gibi çok masraflı işlemlerden geçtikten sonra kullanılabilir hale gelmektedir. işin bir diger yanı ise dünya'daki diğer bor kaynakları tüm dünyaya 10 yıldan fazla yetecek kadardir. onun için hepsi bizde, kaynak biziz diye gerilmeye gerek yoktur. ha stratejik bir madendir orası ayrı.
illa da milleti kul köpek edecek ve çıkarılması durumunda showa kaçan hareketler sergileyebilecegimiz bir maden arıyorsanız bu ülkede mevcuttur kendileri.
hic farkında olunmadan el degistirmesi beklenen yabancı (amerikan) ortaklı yesil sermayeli (tayyeap group'a) satılacak olan madendir. Yakındır olsa sasırılmaması gereken durumdur. bu madenimizin satılmasından çok değil iki gün sonraki haberler ise şu şekilde olcaktır : "ve borla çalışan araba üretildi!"
petrolün bitmesiyle değerinin tavan yapacağı söylenen madendir. yetmiş milyon nüfuslu bu ülkede bunu sokaktaki dilenci bile bilirken hükümetin bor madeninde tesisleşme yapılandırılmasında bulunmaması hala borun ucuz fiyata dünyaya pazarlanması ben ve benim gibi düşünen insanları sinirden kudurttan bi hadisedir. konusu açıldığı her an hükümete eleştiri yapma isteğini tavan yaptıran bir madendir sevgili bor.
türkiyede bol bulunan ama çıkarıp doğru dürüst işletemediğimiz için bir halta yaramayan şey. bu ailenin gizli kardeşleride altın , petrol dür tabi onlarda yerin yedi kat dibinde beyaz atlı prenslerinin kendilerini kurtarmasını bekliyorlar. *