kapitalizme karşı en güzel duruşlardan biridir. insan özgürlüğünü ele alır bu hikaye. amerikan rapsodinin belki de en güzel temsilidir. 4 insan öldürülmüş, bilmem ne. bir fikir bir semboldür bu. kim öldürülmüş kim öldürülmemiş bunlar verdiği fikir kadar mühim değil.
Filmin başlarında garipsediğim ve aniden oluşan samimiyet`e rağmen izlediğim en iyi hırsızlık. Bonnie ve Clyde ne kadar enteresan karakterlerse abisi Buck ve yengesi de bir o kadar enteresan karakterledi ki oldukça da hoşuma gittiler. Karşılaşılan engeller, olay örgüsü, yan karakterler ve onların kimi zaman kurnaz kimi zaman şapşal halleri filmi unutulmaz kılıyor. Finali ise bambaşka zaten.
biraz hekimoğlu hikayesi gibidir, sadece dertleri farklıdır. bana kalsa biraz daha banka soysalar hükümet kuracak derecede namları şahlanırdı. tabi çevirmeye adı altında kahpece bir pusuya yakalandıklarında kaçmaya çalışırken 30 milyon kurşunla öldürülmüşlerdir. Allah rahmet eylesin. saygılar.
Kaponz and spinoza'nın bonnie aime clyde ve eminem'in bonnie and clyde şarkılarının muhtemelen bunlara ithafen yapıldığı çifttir.
Yeni öğrendim yalnız ben bunları, ne tatlılarmış. Çiçek bırakmaları falan.
En azından birlikte ölmüşler.
ünlü ABD'li kanun kaçakları, The Barrow Gang'in ünlü elemanları. 1930'lu yıllarda Amerika'da banka ve dükkânları soymuşlardır. Kapitalizm'e ateş püsküren halkın gözünde Robin Hood statüsüne yükselerek kahraman olmuşlardır. Elemanlardan birinin kadın olması, ayrıca Bonnie ve Clyde'ın büyük aşkları da bunda rol oynamıştır. Ayrıca her soydukları dükkan ve bankalara çiçek bırakırlardı.
Barrow ve Parker, Louisiana'da, Bienville Parish'da, bir kırsal yolda, 23 Mayıs 1934 tarihinde polisler tarafından pusuya düşürülmüş ve öldürülmüşlerdir.
Birisi 23 diğeri ise 25 yaşında ölmüş aşık ünlü hırsız çifti. Leon isimli filmde de mathilda'nın leon'u kandırma konusunda örnek verdiği çifttir. Filmleri de bulunur, şarkıları da.
2013 yılında bu ikilinin hayat öykülerini anlatan bonnie and clyde adında history channel tarafından 2 bölümlük dizi çekilmiştir. dizide erkek karakter gerçekte olandan biraz masum gösterilmiş anladığım kadarıyla. biraz gerçeklerden uzaklaştırmışlar hikayeyi.
Serge gainsbourgun brigitte bardotla seslendirdigi sarki cok guzel olsada gercek hikaye o kadar da guzel degildir. Iki psikopatin bir araya gelip soygun yapip insanlari oldurmesini ask temasi altinda film yapmak bence ozendirici bir guc olusturmus olabilir.
amerikan tarihinin en ilgi çeken döneminin, en ilginç çifti.
amerikanın buhran yıllarında yükselen suç dalgasının baş aktöleri arasında yeralan çift, suçlu yanlarıyla değil de, onlara karşı mücadelede yargısız infazı seçen kanun koyucu ve uygulayıcıların yanlışlarıyla ülkemize göndermeler yapmaktadır.
1930 ların amerika sından 2000 lerin türkiyesi ne
(bkz: yargısız infaz kurbanları)
suçluları kahraman şeklinde göstermesiyle bir dönem çok tepki almış film.
ayrıca sinemada iyi gişe yapmış. film her ne kadar 30'lı yılların konusunu alsa da 68 döneminin şartlarını yansıtmaktadır.
sinema merakınız varsa izleyin. ama yoksa, biraz sıkıcı olduğunu da itiraf etmeliyim.
1929 yılında gerçekleşen ekonomik buhran sonrası ortaya çıkan amerikalı banka ve dükkan soyguncusu çiftlerdir,
kendileri bu buhranın ortaya çıkmasına kapitalizmin ve özellikle bankaların neden olduğunu düşündüklerinden, banka ve dükkan soygunculuğuna yeltenmiş, vikipedi'ye göre soydukları her banka ve dükkana da çiçek bırakmışlardır,
merak edenler, yine vikipedi'de çifti, "kameralar önünde yiyişirken" görebilirler (!):