çocukluktan kalma vazgeçilmez alışkanlık.
(bkz: 90larda çocuk olmak)
bisikletle bakkala gidip heyecanla alınan bonibon'un kapağı heyecanla açılır; çıkan harf diğer renkli kapakların yanındaki yerini alır ve çocuk aklıyla scrabble'ın ilkel versiyonu oynanır.
ilaç yutuyorum diye birbirimize kakalamaya çalıştığımız şekerdir. Hatta ilaçkolik yaşlılara ağrı kesici ağzında bekletmeden yut çok faydalı diye de yutturmuşluğumun olduğu şekerdir.
En çok hoşuma giden şey o uzun kutunun kapağındaki harflerdir. Bir yandan küçük çikolataları yerken bir yandan kapakta çıkan harfle ilgili hikayeler yazılır:
-bana ''B'' çıktı. acaba Burak mı?
- bana da I çıktı. I la erkek ismi yokki ya! neyse ben önce yeşilleri yicem sen?
- bende en sevdiğim rengi en sona bırakıcam.
plastik ve yuvarlak kapaklı karton türevi silindirik bir kutuda satılan renklendirici içeren çikolatalı draje. kutu açılıp bir yere döküldüğünde, bonibon tanelerinin üzerinden belirli bir kesimin koptuğu ve kahverengi renkteki çikolata kısmının görüldüğü gözlemlenir.
cebimden çıkardığımda 35 yaşında koca adamı bile gülümseten, pek bir boni pek bir bon kent drajesi. sade dondurma üzerine rendelendiğinde süpersonik bir tat oluşturur.
minik minik ,üstü şeker kaplı çikolatalardır cepte bulundurulasıdır ayrıca renkli kapaklarıyla insana neden renkli, onu geçtim neden kapağın altından harf çıkıyor sorularını sorduran, anlamsız ambalaja sahip abur cuburdur. boru şeklindeki ambalajını kafaya dikerek yenilirse şayet, çabuk biter ama tam tadı alınmış olur.
hepsini halının üzerine serip saatlerce izlediğim sonra da zevkle yediğim şekerleme.
yerken azımda eritip renkli şeker kısmını beyaz hale getirdiğimde çıkarıp baktıktan sonra tekrar azıma attığım güzellik.