Karizmasına hayran oldugum insan. Sac stiline bayılıyorum. Sarışın olsam kesinlikle o saclardan isterdim. Aslında yapabilsem o sacı bu sekilde de kullanmak isterim.. Super bir karizma bu adam.. Gruba adını vermesi bile buna ornek.
hayvanlar ya. hayvani bir de vokale sahipler. bırakamıyorum abi. tamam bir sevdim iki sevdim adamların her şarkısını bayılarak dinliyorum. ye beni jon bon jovi.
ilk 6 albümü ****** çok güzel olan, sonraki 4 albümde **** resmen sıçan, 11.albümü the circle ile durumu toparlayan, 2013 mart'ında what about now isimli 12.stüdyo albümünü çıkaracak olan grup.
1983'e kadar yavaş yavaş şekillenerek kurulmuştur. john francis bongiovi'nin(sonradan jon bon jovi oluyor aah ah), kuzeni tony bongiovi'nin stüdyosunda kaydettiği runaway'in üzerine şekillenmiştir diyebiliriz. bu kayıttan sonra gruba sırayla david bryan, tico torres, alec john such ve richie sambora katılmıştır. ilk debut albümleri (ve runaway) ile çılgın ötesi bir çıkış yapmışlar, daha sonra ise bunun gazı üstüne 7800 degrees fahrenheit albümünü çıkarıp başarılarına başarı katmışlardır.
tabii işe daha sonra desmond child faktörü girmiş, slipperry when wet'in üç hiti oluşmuştur: you give love a bad name, livin on a prayer, wanted dead or alive. zaten her şekilde mükemmel bir albüm olan slippery when wet bu hitlerle beraber çılgın atmış, bon jovi'yi fırtına haline getirmiştir. jon'un monsters of rock festivalinde yaşadığı vokal sorunundan önceki son albümdür, dolayısıyla bence bütün albümler arasında en yırtıcı, çılgın, güzel vokaller bundadır diye düşünüyorum.
daha sonra new jersey çıkmıştır. kaliteyi koruyan, içinde harika şarkılar** olan bir başka albümdür; mamafih bu albümden sonra grup kısa süreli bir ayrılık yaşamıştır keep the faith'e kadar.
keep the faith ise her tarafından olgunluk fışkıran, tam milf bir albümdü. yeme de yanında yat, o derece. amerika'nın grunge tarafından kasıp kavrulduğu yıllarda çıkıp, başarı yakalaması da bunun bir kanıtıdır diye düşünüyorum.
sonra crossroads ve tartışmalı albüm: these days.
uzatmadan söyleyeyim bence these days bon jovi'nin en güzel albümüdür ve çoğu bon jovi fanı da aynısını düşünür. albüm hakkında silik, karanlık, dandik yorumları da yapılır; ama ortada görecelilik kuramı denilen bir einstein harikası vardır sonuçta. keza bu albüm de bana karanlık; ancak derin, sakin ve büyüleyici gelir. aradan fırlayan hitler yoktur, onun yerine bütün şarkılar puzzle gibi birbirini tamamlar. çoğu şarkıda tanrı'nın ve inançların sorgulanması albümün karanlık etkisinin kaynaklarından en büyüğüdür. çok uzatmayayım ayrıca yazmak isterim these days ile ilgili.
these days'i bence son güzel bon jovi albümü olan crushizlemiştir ki ben de bon jovi ile bu albüm ve unutulmaz hiti it's my life sayesinde tanıştım. çok abartı bir albüm değildi, kendisinden önceki diğer bon jovi albümlerinin çoğuna göre kötü bile sayılırdı ama bon jovi'ydi işte. bounce, have a nice day, lost highway gibi isim benzerliğinden ibaret olmasını dilediğim, country-rock grubu bon jovi değildi. uzun, kabarık saçlı, yırtık vokalli bir bon jovi olduğunu da savunmuyorum; ancak son derece yakışıklı bir bon joviydi albüm ve bon jovi sultanlığında duraklama döneminin başlatmış ve bitirmiştir kendi içinde. bundan sonrası çöküştür, anlatmak istemiyorum.
gelmiş geçmiş en iyi rock gruplarından biridir. dehşet şarkılara sahiptir ve aldığı bütün ödülleri de sonuna kadar hak etmektedir. ayrıca konserine en çok gitmek istediğim gruptur kendileri.*
(bkz: wanted dead or alive)
(bkz: always)
(bkz: it s my life)
(bkz: runaway)
(bkz: never say goodbye)
(bkz: blaze of glory)
80'lerin verdiği güzelliklerden biridir. ayrıca kim olamayacağının önemi olmayan en önden izlemenin ne kadar şahane olduğunu yakın geçmişte anladığım gruptur.