çoğu sinema izleyicinin yaşamak istemeyeceği durumdur.
sabahın erken saatleri ya da hiç bilinmeyen bir film seçilmediği durumlarda bile başa gelebilir.
bilet almak için saatler öncesinden gişeye uyanıklık yapıyormuşçasına güzelinden iki kişilik yer seçilir.
ve yarım saat öncesinde sinemaya gidilir. etrafa bakıldığında adeta in cin top oynuyordur.
sinema salonunun içerisine girilir ve beklemeye başlanır. ama nafile ne gelen vardır ne giden.
ve film başlamasına sadece 10 dakika kalmıştır. derken uzun ince boylu şapkalı bir genç içeri girer rastgele bir yere oturur.
hemen bir kaç dakika sonrasında sinema pek de umurularında olmadığı her halinden belli olan 1,70 boylarında bir çift el ele içeri girerler. oturur oturmazda fısıldaşmaya başlarlar.
yeni katılan bu izleyiclerin arkasından ümitler artmaya başlasa da kısa zamanda bu durum yerini hayal kırıklığına bırakacak son olarak torunuyla sinemaya giren yaşını almış bir teyze ve tam da kapıların kapanmasının hemen ardından içeri giren orta yaşlı bir çift ile seans başlayacaktır.
içerde bulunan çift haneli rakamalra bile ulaşmayan bu sayı,
zihinde gereksiz yere "bu filme ancak senin gibi salaklar gider" "içerde bulunan siz salaklar işte böyle kazıklanmışsınız" hissi uyandırır.
belki de filmin güzelliğini çok kişinin aynı anda görmesi, (kalabalık bir ortamla paylaşılması) insanın gözünde filmin değerini artırmaktadır.
gerçekten salonda tek bir kişi bile yoksa bütün bunları bir kenara bırakıp sevgilinize sinemayı senin için kapattım esprisi yapmak en iyisi olacaktır
en arkada ve en ortadaki koltuğu kapmak için yırtınmanız gerekmez.
yanınızda boş bir sandalye daha olacağından çanta veya içecek gibi şeyleri koyacağınız yerler olur.
komik bir filmde istediğiniz gibi gülebilir veya hüzünlü bir filmde hıçkıra böğre ağlayabilirsiniz.
velhasıl-ı kelam, iyidir, hoştur, tavsiye edilir.
not: eğer saftirik bir sevgiliniz varsa senin için sinemayı kapattım falan da deyip karizmaya cila çekebilirsiniz.
10 yaşımda başıma gelen olaydır. hatta görevli abi - abi diyoduk o zaman- filmi beraber seyretcez korkutcam seni diyodu. deli korkmuştum, çocukluk işte.